Doğum günü çocukları uyandı. Savaş Başlıyor...
Genç bir kız kapağı kapalı bir tabutun içinde uyanır. Kim olduğu, nerede olduğu, oraya nasıl girdiği hakkında hiçbir fikri yoktur. Kendi çabalarıyla dışarı çıkmayı başardığında tabutlarla dolu bir odada olduğunu görür. Tabutların içinde onun gibi başka gençler de vardır.
Kendisi hakkında bildiği tek şey tabutuna kazınmış ismidir: M. Savage. Bir de o gün doğum günü olduğu. Bulundukları oda kemiklerle ve tozlarla kaplı bir koridora açılır. Ama görünürde kimsecikler yoktur. M. diğerlerinden daha büyük ya da daha cesur olmasa da birden kendini onlara liderlik ederken bulur. Ama insan kemikleriyle ve tabutlarla çevrili bir halde, nerede olduklarını bile bilmezken liderlik etmek hiç de kolay olmayacak ve çok geçmeden ilk kan dökülecektir.
Kaçış gerçekleşti. doğum günü çocukları artık vadedilmiş topraklarda... Em Savage ve beraberindeki yüzü aşkın çocuk uykularından uyandıklarında kendilerini yine bir tabutun içinde bulurlar ama bu kez özgür bir dünyadadırlar ve onları kendi ölümsüzlükleri için kurban etmek isteyen Yetişkinler çok uzaklarda kalmıştır. Kanlı bir mücadelenin ardından kavuştukları bu bakir topraklarda kendilerine yeni bir hayat kuracaklardır. Ne var ki acımasız gerçekler çok geçmeden gün yüzüne çıkmaya başlar: Ne Yetişkinler zannettikleri kadar uzaklarda kalmıştır ne de burası zannettikleri gibi bakir topraklardır. Liderliği bir kez daha sınanan Em hem içerideki hem de dışarıdaki görünmez düşmanlarla baş etmek zorundadır. Kan tanrıları bir kez daha kan istemektedir.
Ben de en kısa sürede bu iki güzel kitabı alarak hemen okumaya başlayacağım. Kitabın konusu çok değişik ve aksiyonlu. Bu yaz için uygun bir kitap olduğunu düşünüyorum. Ben de bu kitapları aldığım zaman fotoğraflarını çekerek sizlere duygularımı ve düşüncelerimi paylaşacağım. İyi Okumalar... :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder