Herkese yeniden merhaba. Stefan Zweig serisiyle devam ediyorum. Klasiklere başlamak isteyenlere önerilerim var. Bunlardan birincisi küçük arkadaşlarımıza. Küçük yaşta klasiklere asla başlamayın. Başlamanızı söyleyen birisine kulak asmayın. Çünkü size belki ağır gelebilir ve okumayı bıraktığınızda klasiklere karşı bir ön yargı oluşur. Bana göre başlamak için kendinizi tanımanız ve neyi okumaktan hoşlandığınızı bilmek. Yavaş yavaş klasiklere başlarsanız daha iyi anlayacağınıza emin olabilirsiniz. Eğer bu kitabı okuduysanız yorumlar bölümünden görüşlerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın. Peki siz şu an neler okuyorsunuz?
Mecburiyet' te, ressam Ferdinand eşi Paula'yla birlikte ülkesindeki savaştan kaçarak İsviçre'nin doğasına sığınmıştır. Ne var ki hâlâ içi içini yiyor, her an o malum mektubun gelmesini bekliyordur. İsviçre'de özgürdür, ama bir türlü kendini özgür hissedemiyordur. Günlerden bir gün, ülkesinden gelen askerliğe çağrı tebligatı eline ulaştığında içinde bir mecburiyet hissi belirir. Ülkesinin girdiği bu kirli savaşta o da ölmeye "mecbur" mudur, yoksa İsviçre'de kalıp "özgür" olmaya devam etmeli midir?
Stefan Zweig yine en iyi bildiği şeyi yapıyor ve çelişkilerle dolu insan ruhunu bütün ustalığıyla gözler önüne seriyor. Mecburiyet pasifizme dair şimdiye dek yazılmış en güçlü metinlerden biri olmanın yanında, Stefan Zweig' ın kendi hayatıyla da şaşırtıcı paralellikler içermektedir. Ferdinand her ne kadar “insanlığın ötesinde bir vatanı” olmasa da, “yirmi milyon insanı boğan o zinciri” kıramayacağını düşünür…
Yapman gereken tek şey, karşı koyman. İstediğin şey için ne olursa olsun mücadele etmen.
İnsan kendini kaçak hissettikten sonra hiçbir yerde özgür değildir, içeride ya da dışarıda olmuş hiç fark etmez.
Beni bir koyun gibi gütmelerine izin veremeyeceğim. Hiç acelem yok.
Mecburiyet, kitaplığımda olan ancak henüz okumadığım Zweig kitaplarından. Klasikler hakkındaki düşüncelerinize katılıyorum.
YanıtlaSilYorumunuz için teşekkür ederim...
SilŞu aralar kitap okuma konusunda fazla aktif değilim. Okuduğunuz kitapların güzel olduğunu sanıyorum:)
YanıtlaSilYorumun için çok teşekkür ederim!
SilİSMİNİ ÇOK DUYUYORUM ANCAK BİR TÜRLÜ OKUMAK NASİP OLMADI İREM CAN. ÇOK TEŞEKKÜRLER.
YanıtlaSilYorumun için çok teşekkür ederim.
SilRİCA EDERİM, LAFI MI OLUR?
SilYorumunuz için çok teşekkür ederim. Kesinlikle haklısınız.
YanıtlaSilokumadım ama okurum bunu. katiller çetesi dördüncü kitap okuyore :)
YanıtlaSilYorumun için çok teşekkür ederim.
Silokudum tavsiye ederim
YanıtlaSilYorumun için çok teşekkür ederim.
Sil