Herkese yeniden merhaba. Farkındalık Kuşağı son hızla devam ediyor. Sizlerden gelen konu önerileriyle ve sosyal medyada paylaşarak vermiş olduğunuz destekten dolayı çok teşekkür ederim. İyi ki Farkındalık Kuşağı adlı bir seriye başlamışım. Çünkü hem sizin o güzel yorumlarınız hem de biraz da olsa farkındalık yaratabildiğimiz bir serüven oldu. Yorumlar bölümünden siz de hayvan hakları hakkında neler düşündüğünüzü bizlere paylaşabilirsiniz.
Bu haftanın konusu da: Hayvan Hakları. Keşke böyle bir yazı yazmamış olsaydım, keşke hayvan hakları adı altında farkındalık yaratmasaydım. Zaten hep öyle değil midir? İnsan Hakları, Hayvan Hakları, Kadın Hakları neden var? Eğer insana, hayvana, kadına hakları tanınsaydı zaten duymazdık. Peki hayvan hakları neden var?
İnsanoğlunun bir tanımını yapacak olursam; açgözlü, sınır tanımaz, bencil gibi bir sürü kötü sıfatlarla doldururum sayfaları. Peki beni bu düşünceye sürükleyen ne gibi olaylarla karşı karşıya geldim? Haberlerde, sosyal medyada veya çevrenize bir baktığınız zaman görürsünüz. Özellikle ülkemizde hayvana merhamet yok. Sadece birkaç olay sosyal medyada ses getirince bir işlem görüyor. Yoksa yok! Hayvan Hakları neymiş ki??? Bir de böyle düşünenler var aramızda. Merak etmeyin. Belki yanınızda belki de çevrenizde böyle düşünenler var. İnsanoğlu var olduğundan beri yıkıp harap etmekten başka bir şey yapmayan iki ayaklı bir hayvan. İnsanları hayvanlardan ayıran en önemli özelliği nedir diye sorsak düşünme yeteneğimizin olduğunu söylerler. Bence insanlarda olan beyin hayvanlarda var. Buna kesinlikle eminim.
Peki hayvanlar bize ne yaptı ki biz hayvanlara şiddet uygulamaya başladık? Traktörle ezmek, organlarına zarar vermek, günlerce hatta yıllarca aç susuz bırakmak, arabanın arkasına bağlayarak ona işkence etmek... İnsanoğlu bu kadar acımasız bir varlık olmayı nasıl başardı? Ne kadar ''Hayvan Hakları'' denilen bir yasa bile olsa işlem gördüğünü pek söyleyemem. Çünkü yaşananlar unutuluyor. Bizim ülkemizde de bir türlü ''Hayvan Hakları'' yasası geçmiyor. Her seçimde sözü ediliyor ve unutuluyor.
Kötü insanlar varsa iyiler de var. Hayvan severler, barınaklara, sokakta gören köpeği, kediyi besliyor ve elinden geldiğince koruyor. Hayvan barınaklarına bağışlar yapılıyor. Hayvan dostlarımızı unutmuyor ve unutturmuyoruz. Ne kadar unutulmaya yüz tutmuş olsa bile. Çünkü bizim nasıl yaşama hakkımız varsa, hayvanların da yaşama hakkı var. Kimse kimsenin yaşama hakkını ele alamaz, kimse kimsenin yaşamanı kısıtlayamaz. Yasa bunu gerçekleştiremiyorsa biz gerçekleştirmeliyiz. Onları korumalıyız. Okullarda eğitim vermeliyiz. Öncelikli eğitim. Çünkü eğitimli bu cahilliği yenebiliriz. Bu dünyada sadece biz olmadığımızı, diğer canlıların da yaşamaya hakkı olduğunu öğretmeliyiz. Haydi bir kap da sen ver! Onları aç, susuz bırakma. Çünkü onlarsız bir hayat yaşanamaz.
Keşke dinazorlar yerine insan ırkı yok olsaydı da hayvanlar kendi yasalarıyla, doğalarıyla uyum içinde yaşayabilselerdi.
YanıtlaSilYorumun için çok teşekkür ederim. Kesinlikle haklısınız!
SilBu kitap mıydı,okumak lazım o zaman..😊
YanıtlaSilYorumun için çok teşekkür ederim. :)
SilFarkındalığın ve farkındalık için verdiğin emek için teşekkürler.
YanıtlaSilAsıl ben teşekkür ederim. :)
SilYorumun için çok teşekkür ederim. Kesinlikle yazdıklarına kelime kelimesine katılıyorum. Aynen ben de bu buz dağının görünmeyen kısmına gerçekten inanıyorum. Özellikle de ülkemizde medyaya görünmedikçe bütün olaylar olmamış gibi davranılıyor.
YanıtlaSilUzun zamandır kapımıza gelen bir sokak köpeği var. Ailecek tüm ilgi odağımız o. :)
YanıtlaSilEline sağlık dostlarımızı unutmamak gerek..
Yaaa çok tatlı! :) Biz de kedilere bakıyoruz.
Sil