Herkese yeniden merhaba. Nasıl gidiyor? Neler okuyorsunuz? Yorumlar bölümünden kitap önerilerinizi, görüşlerinizi bizlerle paylaşmayı unutmayın.
Okuduğum en iyi kitaplar sıralamasının ilk beşine giren bir kitabı sizlere paylaşmak isterim. İlk beş çünkü onları asla sıralamaya koyamam. Hepsi birbirinden güzel. Türleri farklı olsa da benim için vazgeçilmezler. Bu eşsiz kitap da gizemli bir kadının öyküsünü anlatıyor. Ama ne gizem! Sizi sarsacak ve bir o kadar da okumayı bırakamayacağınız, bitirseniz bile tekrardan başlayacağınız bir serüvene hazır mısınız?
Onu yakından tanıyan, belki de hiç tanımayan dostlarının ağzından kim olduğumuzdan emin olmasak da, kendimize karşı her zaman içten olma cesaretini nasıl ediniriz? Paulo Coelho, yeni romanı Portobello Cadısı'nda bu sorunun yanıtını arıyor. Portobello Cadısı, Athena adlı gizemli bir kadının öyküsünü, onu çok iyi tanıyan -ya da hiç tanımayan- yakınlarının ağzından anlatılmaktadır.
Bir gün yirmi dört saatten ve sonsuz sayıda andan oluşur. Her anın farkında olmamız ve ister bir işle uğraşıyor, ister hayatla ilgili derin düşüncelere dalmış olalım, her anı sonuna kadar yaşamamız gerekir.
Öldüğüm zaman beni ayakta gömün, çünkü bütün ömrüm dizlerimin üstünde geçti.
Öğretmen nedir? Söyleyeyim sana: Öğretmen bir şeyler öğreten biri değil, öğrencinin zaten bildiği şeyi keşfedebilmesi için ona esin veren kişidir.
Başarısız olduğuna inanan herkes her zaman başarısız olacaktır. Farklı davranamayacağına karar veren herkes alışılmış olan tarafından yok edilecektir. Tüm değişiklikleri engellemeye karar veren herkes toza dönüşecektir. Dans etmeyen ve başkalarının da dans etmesini önleyen herkese lanet olsun!
öğretmen hakkındaki sözü güzelmiş..😊 portobello cadısı hakkında bayağı yorum var internette,karışık duygularla betimlenmiş..🙂
YanıtlaSilYorumunuz için çok teşekkür ederim. Alıntılar efsaneydi. Aralarından çok zor seçtim. :)
SilYorumun ve önerin için çok teşekkür ederim. Kesinlikle bakacağım. :)
YanıtlaSilSevdiğim Coelho kitaplarındandır. Brida ile benzerliği fazla diyorlardı ama ben görememiştim. Brida biraz daha ruh psikolojisi ve büyü üzerine idi; Portobello Cadısı ise bir kadının kendini bulma çabası diye düşünmüşümdür hep :)
YanıtlaSilYorumun için çok teşekkür ederim. Kesinlikle öyle. :)
SilBilgilendirmeler için çok teşekkür ederim. Uzun zamandır blog aleminden uzak kaldım ve arkadaşlarımın çalışmalarına göz atma imkanım olmadı. Bundan böyle eskiden olduğu gibi aranızda olmayı istiyorum. İyi çalışmalar.
YanıtlaSilYorumun için çok teşekkür ederim. Hoş Geldin! :)
Silhımm o zaman okuyayıııım :)
YanıtlaSilYorumun için çok teşekkür ederim. :)
Silalıntılar çok güzel merak ettim okurum ben de bunu :)
YanıtlaSilYorumun için çok teşekkür ederim. :)
Sil