Herkese yeniden merhaba. Ağaç Ev Sohbetleri'nde 32. haftadayız. Evet, yine geç kaldım. Maalesef yaşanmayan bir şey kalmadığından kendimi bulmakta zorlandım. Her an bir şey olacakmış gibi geliyor. Gerçekten çok zor günler geçiriyor dünya.
Bu etkinlikte siz de söz sahibi olabilirsiniz. Tartışmak istediğiniz veya herhangi bir konuda farklı görüşleri merak ediyorsanız, katılın derim! Blog sayfanızın içeriği farklı olabilir ama genel ortak bir katılımla farklı görüşleri okumak, tanımadığımız blog arkadaşlarımızı veya yeni katılanları tanımak aracılığıyla bu etkinlikte tanımış olacağız. Bir nevi kalabalıktan kaçıp, bir ağaç evde toplaşıp sohbet etmek. Haftanın sonunda da konuyla ilgili içerik yazan bütün bloggerların linki paylaşmış olacak. Böylece bu etkinlik unutulmayacak. Şimdiden iyi okumalar...
Bu haftanın konusunu da Sade ve Derin belirledi: Obsesif misiniz? Obsesif kompulsif bozukluğu olan arkadaşlarınız var mı?
Çok güzel bir konu aslında. Farkındalık adı altında da önemli bir konu. Obsesif kompulsif bozukluk yani OKB, mantık dışı olduğunu bilindiği halde tekrar tekrar zihni meşgul eden kontrol altına alınamayan düşünceler ve düşünce takıntılarının sebep olduğu sıkıntının yok olması amacıyla bazı hareketleri defalarca yapmak şeklinde seyreden bir psikiyatrik bozukluktur. Özellikle bu psikiyatrik bozukluğu bulunan kişilerde takıntı olayları baş gösterir. Obsesif kompulsif bozukluk rahatsızlığına sahip olan kişilerdeki en yaygın belirtiler şöyle sıralanabilir;
gibi belirtiler göstermektedir. Tabi ki bu belirtilerden başka belirtiler de gösterebilmektedir. Özellikle de ergenlikte daha sık görülmekte olan bu rahatsızlık kendi kendine yok olması da çok düşüktür. Obsesif kompulsif bozukluğu ilaç tedavileri veya bilişsel davranışçı psikoterapi tedavi yöntemiyle düzelebilmektedir. İki türlü tedavi yöntemiyle de başarılı sonuçlar alınmaktadır. Kendinize çok iyi bakın!
Bu etkinlikte siz de söz sahibi olabilirsiniz. Tartışmak istediğiniz veya herhangi bir konuda farklı görüşleri merak ediyorsanız, katılın derim! Blog sayfanızın içeriği farklı olabilir ama genel ortak bir katılımla farklı görüşleri okumak, tanımadığımız blog arkadaşlarımızı veya yeni katılanları tanımak aracılığıyla bu etkinlikte tanımış olacağız. Bir nevi kalabalıktan kaçıp, bir ağaç evde toplaşıp sohbet etmek. Haftanın sonunda da konuyla ilgili içerik yazan bütün bloggerların linki paylaşmış olacak. Böylece bu etkinlik unutulmayacak. Şimdiden iyi okumalar...
Bu haftanın konusunu da Sade ve Derin belirledi: Obsesif misiniz? Obsesif kompulsif bozukluğu olan arkadaşlarınız var mı?
Çok güzel bir konu aslında. Farkındalık adı altında da önemli bir konu. Obsesif kompulsif bozukluk yani OKB, mantık dışı olduğunu bilindiği halde tekrar tekrar zihni meşgul eden kontrol altına alınamayan düşünceler ve düşünce takıntılarının sebep olduğu sıkıntının yok olması amacıyla bazı hareketleri defalarca yapmak şeklinde seyreden bir psikiyatrik bozukluktur. Özellikle bu psikiyatrik bozukluğu bulunan kişilerde takıntı olayları baş gösterir. Obsesif kompulsif bozukluk rahatsızlığına sahip olan kişilerdeki en yaygın belirtiler şöyle sıralanabilir;
- Kir veya mikrop bulaşmasından korkma; kapı kollarına, çöp tenekesine dokunamama (Elleri defalarca yıkama davranışı)
- Giysilerine pis bir madde bulaşmış olabileceği kaygısından dolayı bunları sık sık değiştirme
- Hata yapmaktan korkma
- Abartılı biçimde düzen merakı, simetri takıntısı, kusursuzluk ihtiyacı, mükemmeliyetçilik
- Başkasına isteyerek veya yanlışlıkla zarar vermekten korkma
- Sosyal çevrede uygunsuz şekilde davranmaktan korkma
- Cinsel veya dinsel konuları düşünmekten korkma
- Tekrar tekrar bir şeyleri kontrol etme isteği (Ocak, kapı, prizler, şofben)
- Rutin işleri sırasında yüksek sesli veya içinden sürekli sayı sayma
- İşleri belirli bir sayıda yapma ihtiyacı
- Eşyaları nesneleri sürekli bir biçimde düzenleme
- Akıldan çıkmayan görüntülere veya düşüncelere takılıp kalma
- Belirli kelimeleri cümleleri tekrarlama
- Sıkıntıların, problemlerin artacağından endişe edilen durumlardan ve yerlerden kaçınma
gibi belirtiler göstermektedir. Tabi ki bu belirtilerden başka belirtiler de gösterebilmektedir. Özellikle de ergenlikte daha sık görülmekte olan bu rahatsızlık kendi kendine yok olması da çok düşüktür. Obsesif kompulsif bozukluğu ilaç tedavileri veya bilişsel davranışçı psikoterapi tedavi yöntemiyle düzelebilmektedir. İki türlü tedavi yöntemiyle de başarılı sonuçlar alınmaktadır. Kendinize çok iyi bakın!
Sorulara cevap vermemişsin ama:))
YanıtlaSilYorumun için çok teşekkür ederim. Genel olarak konuyu ele almak istedim. Çünkü etrafımda böyle rahatsızlığı olan insan yok ve kendimde de olmadığını düşünüyorum. Ama çok ilginç, farklı hastalıklar da var. Bunu araştırırken birden çok hastalığı öğrendim. İnanılmaz ve çok farklı. Yani etrafımızda aslında böyle hastalıklara sahip insanlar var fakat biz fark etmiyoruz.
SilBen bu sohbetleri pek beceremiyorum genelde bilgi seli şeklinde yazıyorum ama okumaktan en keyif aldığım yazılar da genellikle sohbetler ve mimler oluyor. Siz sorulara cevap verin ben de benzer ve farklı yönlerimi tahlil edebileyim. Sevgiler :))
YanıtlaSilYorumun için çok teşekkür ederim. Tabi ki! Zaten yeni mimler var beni bekleyen. En kısa zamanda birinden farklı ve sıra dışı mimler blog sayfamda olacak.
Silbu sohbetlerde konuların düşündürücü olması hoşuma gidiyor. bu haftanın konusu da yine ilginçti ve çok da derin bir konu :)
YanıtlaSilYorumun için çok teşekkür ederim. Kesinlikle derin ve bir o kadar da ilginç. :)
Silayyyy blogunu dezenfekte et de öyle okuyalııım belki virüs vardııır kikiriki :)
YanıtlaSil:) :) :)
Sil