Herkese yeniden merhaba. Nasıl geçiyor karantina günleri, daha doğrusu ev hapsi? Gerçekten garip ve unutulmayacak günler geçiriyoruz. Bu aralar sık sık belgeseller izliyorum. İnsan, doğa ya da uzayla ilgili belgeselleri. Gerçekten çok ilginç bulduğum konular da var. Örneğin; benim insan vücudundaki en ilginç bulduğum organ beyindir. Neden derseniz hayatımızı sonuçta o yönetiyor. Uyurken rüya görmemizi, özellikle de yaşamımızı o sağlıyor. Peki bu organla ilgili neler biliyoruz? Bununla ilgili ilgin ve bir o kadar da bilgilendirici bir kitapla karşınızdayım. Bruce Hood'un Evcilleşmiş Beyin kitabını kesinlikle okuyun derim.
İnsan beyni, 20.000 yılı aşkın bir süredir hacminin bir tenis topu kadarını kaybetti: Milattan öncesinde yaşamış atalarımızın beyni bizim beynimizden büyüktü. Bu garip bir durum, çünkü evrimin büyük bölümünde insan beyni büyümüştü. Son aşamada gerçekleşen bu küçülme, bilim, eğitim ve teknolojinin ilerlemesiyle beynin de büyüyeceği varsayımına aykırı görünüyor: Zeki yaratıkların büyük beyinli olduğu düşüncesi yanlış olabilir. Öte yandan, büyük beyinli hayvanların sorun çözmede daha başarılı olduğunu biliyoruz. Nitekim insan beyni, gövde büyüklüğüne göre olması beklenenden yedi kat daha büyüktür ve günümüzün karmaşık yaşamıyla baş edebilme yeteneğimiz, gittikçe daha akıllılaştığımız varsayımını doğruluyor.
Beynimizdeki küçülme, daha büyük beynin daha fazla zeka anlamına geldiği ve bizim tarih öncesi atalarımızdan daha akıllı olduğumuz görüşüne aykırı düşüyor. Bu durumda, insan zekasının gelişimiyle ilgili varsayımlarımızın çoğu temelsiz demektir. Örneğin, Taş Çağı'nda yaşamış atalarımızın bizden daha geri olmalarının gerektiği. Onlar da bizim kadar akıllı olabilirler. Çünkü, dünya konusundaki bilgimizin çoğu, kendi çabalarımızdan çok başkalarının deneyimlerinden kazanılmıştır. İnsan beyni evcilleştiğimiz için küçülmüş de olabilir...
Uyum sağlamak yönündeki toplumsal baskı, topluluk tarafından değer verilmeyi de içerir, sonuçta başarı, önemli ölçüde aslında diğerlerinin ne düşündüğüne bağlı olarak tanımlanır.
Yaptığımız şeyleri niçin yaptığımızı açıklayan en önemli güdülenimlerden biri, başkalarının hakkımızda ne düşündüğüdür.
İletişim, evcilleşmemizin bir parçasıdır.
Evcilleştirme hayvanlarda küçük beyinlere yol açmakla kalmaz, aynı zamanda düşünme biçimlerini de değiştirir.
İnsan ateşi bulduktan sonra eti ve diğer yiyecekleri pişirip yeme imkanına sahip olduğundan dolayı güçlü bir alt çene yapısına gerek kalmadığından evrimleşme neticesinde çenesi küçülünce kafatası yapısı içinde beyni daha büyük bir hacme kavuşmuş olduğunu biliyordum. Son 20 bin yılda beynin küçüldüğüne dair bilgim yoktu. Ama nedenlerini anlamak için çok saba sarf etmeye gerek yok sanırım:)
YanıtlaSilYorumun için çok teşekkür ederim. Evet dediğiniz gibi bir şey vardı. Hatta çizgi roman türünde bir belgesel izlemiştim. Adını bulursam paylaşırım. :)
SilSoluksuz okudum...
YanıtlaSilBen de leyleğimle bu güzel sayfadayım artık:))
Yorumun ve desteğin için çok teşekkür ederim. :)
SilYorumun için çok teşekkür ederim. Kesinlikle ilginç bir organ beyin. Kendinize çok iyi bakın!
YanıtlaSililgi çekici bir kitap. öneriniz için teşekkürler:)
YanıtlaSilYorumun için asıl ben teşekkür ederim. :)
SilGüzelmiş . Hazır bilgi beynimizin küçülmesine sebep olabilir.
YanıtlaSilYorumun için çok teşekkür ederim. :)
Silhımmm önemliymişş saool :)
YanıtlaSilYorumun için çok teşekkür ederim. :)
Silevcilleşmiş beyiin ifadesini tuttum ama bu süreçte galiba insanlarımız cidden ve zaruretten evcilleşiyor galiba
YanıtlaSilYorumun için çok teşekkür ederim. Aynen öyle olabilir. :)
Sil