Ağaç Ev Sohbetleri #45
Konumuz Kitap
Haziran 29, 2020
15
Herkese yeniden merhaba. Ağaç Ev Sohbetleri son hızla devam ediyor. 45. haftadayız ve bu haftada da çok güzel bir konu ile ilgili konuşacağız.
Bu etkinlikte siz de söz sahibi olabilirsiniz. Tartışmak istediğiniz veya herhangi bir konuda farklı görüşleri merak ediyorsanız, katılın derim! Blog sayfanızın içeriği farklı olabilir ama genel ortak bir katılımla farklı görüşleri okumak, tanımadığımız blog arkadaşlarımızı veya yeni katılanları tanımak aracılığıyla bu etkinlikte tanımış olacağız. Bir nevi kalabalıktan kaçıp, bir ağaç evde toplaşıp sohbet etmek. Haftanın sonunda da konuyla ilgili içerik yazan bütün bloggerların linki Kayıp Fısıltı aracılığıyla paylaşmış olacak. Böylece bu etkinlik unutulmayacak. Şimdiden iyi okumalar...
Bir sonraki hafta için konu önerim; K-Pop hakkında neler düşünüyorsunuz? Dinlediğiniz herhangi bir grup var mı? Peki favori bir şarkınız da var mı? Özellikle de ülkemizdeki K-Pop ön yargısını nasıl buluyorsunuz?
Bu haftanın konusunu da Bir Yıldızın Hikayesi belirledi: Paylaştıkça çoğaldığınıza, verdikçe aldığınıza inanıyor musunuz? Verme eylemini sadece maddesel değil manevi açıdan da (sokak hayvanlarına su vermek, bir bilgi kırıntısını, hatta bir gülümsemeyi paylaşmak da olabilir) değerlendirdiğinizde en son neyi verip neyi almış olabilirsiniz? Bu konuyla ilgili bir farkındalığınız oluştu mu?
Çok güzel bir soru bence. Paylaştıkça çoğalır gerçekten de öyle. Ama bu bazen oluyor bazen de olmuyor. Bu kısımda kişi de çok önemli. Bir Yıldızın Hikayesi'nin de dediği gibi insan nüfusu artıyor ve maalesef elimizdekiler yeterli değil. İnsanoğlu her geçen gün bencilleşmeye ve görgüsüzlüğe doğru gidiyor. Elinde varsa bile yeniden alıyor. Fakat dünyanın öbür ucunda açlıktan ölen çocuklar da var. Bu kadar dengesiz dünya maalesef...
Açıkçası ben paylaştığımı kat ve kat alıyorum. Yani şöyle, ben birisine yardım ettiğim de gün geliyor başka birisi de bana yardım ediyor. Ben şuna inanıyorum, ne yaparsan yap hepsi sana geri dönüyor. İyisiyle ve kötüsüyle. Siz de öyle düşünüyor musunuz? Bilmiyorum fakat bana öyle geliyor. Aslında bir gülümseme bile çok değerli.
Küçücük şeyler bile çok değerli benim için. Gülümsemek dünyanın en talı şeyi! Bir gülümseme bile vücuda yaptığı etki bile şaşırtıcı. Bir belgeselde de değinilmişti. Gülümsemek birçok hormonun salgılanmasında ve vücudun yenilenmesi gibi pek çok görevde yer alıyor. Ve bunu gerçekleştirmek çok kolay.
Evet bu konuda farkındalık oluşturmak da çok önemli. Özellikle de ben bu konuda Farkındalık Kuşağı adı altında bir yazı da paylaşmayı planlıyorum. Çünkü ne kadar verirsen o kadar da karşılığını alırsın. Kendinize çok iyi bakın, kitapla kalın!