Herkese yeniden merhaba dostlarım! Ayın ikinci kitabı ile karşınızdayım. Geçen ay pek de istediğim gibi bir verim alamadığım için bu ay sıkı bir planlama yaptım. Umarım gerçekleştirebilirim. Peki sizlerin okuma günleri nasıl gidiyor? Okuduğunuz bir kitap var mı? Yorumlarda belirtirseniz çok mutlu olurum. Fotoğrafta da gördüğünüz gibi Karbon Yayınlarının cep boy kitaplarından birisini okudum. Geçen ay yaptığım kitap alışverişimde olan Dr. Jekyll ile Bay Hyde'in Tuhaf Hikayesi'ne başlama kararı aldım. Daha doğrusu bu kararı kardeşim İlayda verdi. Zaten alışverişi yaptığımız zaman kitabı öneren İlayda idi. Ben de baya bir merak etmiştim açıkçası. Okuduğumda da iyi ki okumuşum dediğim kitaplardan birisi oldu kendisi.
Kitabımız 108 sayfadan 10 bölümden oluşuyor. Kitaba geçmeden önce kısacık bir yazarın otobiyografisini okuyoruz. İskoç Yazar Robert Louis Stevenson'u ben bu kitapla tanıdım desem yerinde olur. Çünkü daha önce hiç adını duymamıştım. Tabii ki bu eşsiz eseri bitirdikten sonra diğer eserlerine de bakmadım değil. Hemen araştırmaya geçtim. Sade ve akıcı bir dili var. Klasiklerin aksine okuyunca hiç sıkılmıyorsunuz. Hatta bölümler öyle hızlı akıyor ki bir bakmışsınız kitabın yarısına bile gelmişsiniz. Aslında kitabın ortaya nasıl çıktığının da bir hikayesi var. Dr. Jekyll ile Bay Hyde'ın Tuhaf Hikayesi, yazarın kâbuslarından esinlenerek kaleme aldığı eseridir. Stevenson yinelenen kâbuslarında çifte yaşam sürmekte; gündüzleri saygın bir doktor olarak çalışırken geceleri sokaklarda gezinmektedir. Tabii ki de yazarımız bu kabuslarını kaleme aktarılarak dikkat çekici bir başyapıtı ortaya çıkarır. 1886 yılında eseri yayımlandığında İngiltere ve Amerika'yı kasıp kavuran yapıt, çok sayıda tiyatro ve sinema uyarlamasıyla bir popüler kültür efsanesine dönüşerek günümüze kadar gelmiştir. Ayrıca eserinin ilk taslağını eşine gösterince beklediğinden çok farklı bir tepki almasından sonra bütün kâğıtları şömineye atarak yakmıştır. Sonrasında Bay Hyde kendisine musallat olmuş olacak ki kalemi yeniden eline alarak kitabın büyük bir çoğunluğunu üç gün içinde yazmıştır. Gerçekten olağanüstü!
Kitabımıza gelecek olursak insanın ikili doğasını çarpıcı bir biçimde gözler önüne seren bu korku dolu bilim kurgu hikâyesini okurken, kendinizi Viktorya Dönemi'nde Londra'nın puslu, gece lambalarıyla aydınlatılmış, esrarengiz sokaklarında bulacaksınız. Zaten yazarın betimlemeleri sizi sarıp sarmalayacak. Ne çok aşırı ne de çok gereksiz betimlemeler var. Onun anlatımıyla sanki Londra'nın o puslu sokaklarında geziyormuşsunuz gibi gelecek. Gerçekten muazzam. Ayrıca kitabı okurken sanki bir Sherlock Holmes macerasına atılmışım gibi geldi. Ayrıca o değişim bölümlerini okurken de kendimi Phantom Operası'nda buldum. O his de olaya daha çok bağladı diyebilirim.
Bu sefer de yazarımızdan bir soru gelsin! İyilik ve kötülük arasında bir sarkaçta sallanıp duran insan, aslında iblis mi melek mi? Okuyucuyu cevabı zor bir soru bekliyor. Bakalım cevaplarınız merakla bekliyorum!
Dediğim gibi bilim kurgu korku türündeki bu eşsiz eseri okumadıysanız kesinlikle okumanızı tavsiye ederim. O zaman kendinize çok iyi bakın, kitapla kalın!
Aklını mı kullanacaksın, yoksa merakının rüzgârına mı kapılacaksın?
İkiyüzlülük içime işlemiş olsa da asla bir sahtekar değildim; her iki yüzüm de samimiydi.
Sahip olduğum güç bana o kadar çekici geldi ki... Sonunda onun kölesi oldum.
Eğer ben günahkarların en başında geleniysem, acı çekenlerin de en başında geleni olmalıydım.
Bu dünyanın böylesine dayanılmaz acılar ve dehşetler barındıran bir yer olduğunu düşünemedim.
Yaşam güzeldi; onu sevdim; evet, efendim, yaşamı severdim. Bazen her şeyi bilseydik, bu dünyadan göçüp gideceğimiz için sevinirdik diye düşünüyorum.
İnsanın gerçekten bir değil, iki kişiliği olduğu kanısına varmıştım.
Kitap da yazar da çok ilginçmiş. Fırsat olursa okumak isterim. Alıntılar da anlamlı, güzel görünüyor.
YanıtlaSilBu aralar pek bir şey okumuyorum. Güzel kitapları not alayım bari. :)
Yorumun için çok teşekkür ederim. Kesinlikle okumanı öneririm. 💖
SilBu kitabı mutlaka listeme ekleyeceğim☺️
YanıtlaSilYorumun için çok teşekkür ederim. 👏🏼💖
SilÇok güzel bir tanıtım olmuş, emeğine sağlık:))) İlk alıntı çok hoşuma gitti. Kitabı okumadım, ilgi çekici bir konusu var:)
YanıtlaSilYorumun için asıl ben teşekkür ederim. 💖
Silbu romanın çok eski filmleri var, 90 yıl önce çekilmiş, nefis film valla, bu yazarın ollalla adlı vampir hikayesini okudum yeni, o da güzel :)
YanıtlaSilYorumun ve güzel önerilerin için çok teşekkür ederim. Hemen bakıyorum. 💖
SilYorumun için çok teşekkür ederim. En kısa zamanda kitaplarla buluşman dileğiyle. 💖
YanıtlaSil