Kitaplarını okuduğunuz yazarın hayatını hiç merak ettiniz mi? Ya da bu eseri ortaya çıkarmasındaki sebebini hiç araştırmış mıydınız? Özellikle de öyle bir hikayeler var ki okuyacağınız zaman çok şaşıracaksınız. Belki de bu hikayeleri okuduktan sonra yazarın kitaplarına artık başka bir gözle tekrardan okumak isteyeceksiniz.
Evet, bugün konumuz Yazarlar Hakkında En İlginç Bilgiler olacak. Yorumlardan da belirttiğiniz gibi en çok istenilen başlıklardan biriydi. Eğer bunun bir seri olarak devam etmesini isterseniz aşağıda bulunan yorumlar bölümünden belirtmeniz yeterlidir.
Bu yazıda, dünyaca ünlü Türk ve yabancı yazarların daha önce hiç duymadığınız ya da bilinmeyen yönlerini öğreneceksiniz. O zaman şimdi, hem Türk yazarlar hem de yabancı yazarlar hakkında en ilginç bilgilere birlikte göz atalım.
Victor Hugo'nun Yaşlılık Sorunu
Dünyanın en çok okunan romanlarından birisi olan Sefiller'in yazarı Victor Hugo yaşlanmaktan o kadar korkuyormuş ki vücudu diri kalsın diye her sabah buz gibi suyla duş alıyormuş.
Aynı zamanda sesi güzel olsun diye çiğ yumurta yermiş. Her zaman bakımlı, temiz ve şık görünen Hugo insanların onu daima beğenmesini istermiş. Ama her ne kadar uğraşsa da yaşlılıktan kaçamamış.
Insomnia Hastası Mark Twain
Kuşkusuz Mark Twain'in en ünlü kitabı Tom Sawyer'in Maceraları'dır. İşte bu eşsiz eseri edebiyata sunan Twain bir Insomnia hastasıydı. Insomnia uykusuzluk hastalığıdır. Geceleri bir türlü uyuyamayan Twain mecburen yazı yazıyormuş. Gündüzleri ise hiç olmayacak yerlerde uyuyakalıyormuş.
Twain'in uykusuzluk sorunu o kadar ileri boyuttaymış ki çevresindekilere: ''Bana güzel bir yatak verin, size ölümsüz başyapıtlar vereyim.'' dermiş. Sizce bu hastalığı olmasaydı dediği gibi daha fazla ölümsüz eser verebilir miydi? Yorumları size bırakalım.
Gürültülü Adam: Cemal Süreya
Aşk şiirleri denince kuşkusuz açık ara önde olan Cemal Süreya, İkinci Yeni akımının en önemli temsilcilerinden biridir. Edebiyat dünyasına çok küçük yaşlarda adım atan Süreya'nın en ilginç özelliği ise gürültü olmadan yazamamasıdır. Okul yıllarında gürültülü ortamda başladığı yazı yazma alışkanlığı, sonraki yıllarda da devam etmiş. Evinde bile sessiz yazamadığını fark edince radyo ve televizyonun sesini sonuna kadar açarak yazabiliyormuş.
Cemal Süreya hakkında herkesin bildiği bir bilgiyi olan ''y'' harfini de anlatmadan geçmeyelim. Olay şöyle gerçekleşiyor: Süreyya olan soyadını arkadaşı Süreyya Evren ile girdiği bir iddia sonucu, Süreya olarak değiştirmiştir. Buradan alınan “y” harfi ise arkadaşının adına eklenerek Süreyyya Evren olmuştur.
Sabahattin Ali'nin En İlginç Takıntısı
Sabahattin Ali hem kaleme aldığı eserleriyle hem de canice katledilişiyle asla unutulmayacak kült isimdir. Kısacık ömründe bile birçok eserle edebiyata vedan eden Sabahattin Ali'nin çok ilginç bir takıntısı varmış. Bu takıntı diksiyon takıntısıymış.
Sabahattin Ali’nin diksiyon takıntısı varmış. Kelimeleri birisi yanlış şekilde kullanınca hemen düzeltme isteği duyarmış. Bu huyu üzerine eşi Aliye Hanım'ın şikayetlerini de arkadaşlarına şöyle anlatmış: “Bu yüzden Aliye Hanım bana fena içerliyor. Karı koca ağız tadıyla kavga edemiyoruz. Kavganın en can alacak yerinde tutup diksiyon yanlışlarını düzeltiyorum.” Acaba Sabahattin Ali günümüzde yaşıyor olsaydı ne yapardı acaba? Çok merak ederdim açıkçası.
Tolstoy'un 13 Çocuğu Vardı
Sadece Rus değil, dünya edebiyatının da kült isimlerinden birisi olan Tolstoy'un tamı tamına on üç çocuğu vardı ve bu on üç çocuk da farklı kadınlardanmış.
Eşine aşırı dürüstlüğüyle tanınan Tolstoy bu deneyimlerini eşine de anlatıyormuş. 48 yıl süren evliliğin ardından artık yalnız kalmayı ve dünya işlerinden vazgeçmeyi tercih ettiğini söyleyerek 82 yaşında evinden ayrılmış. Aradan çok geçmeden bir tren istasyonunda donarak ölmüş.
Ayrıca Tolstoy en çok okunan eserlerinden birisi olan Kroyçer Sonat'ını merak edenler için buraya bir link bırakalım. Okumayı unutmayın!
Kendini Hiçbir Zaman Beğenmeyen Cahit Sıtkı Tarancı
Hepimizin hafızalarında Otuz Beş Yaş şiiriyle kazınan Cahit Sıtkı Tarancı kendini hiçbir zaman beğenmiyormuş. Bu beğenmemezlikten dolayı da kendini hep yalnız ve karamsarlığa doğru sürüklemiş.
Galatasaray Lisesinde okuyan Cahit Sıtkı, orada da yalnız kalmış. Tabii ki de bu durum eserlerine yansımış. İsterseniz bu gözle bir daha okuyun derim şiirlerini. Bakalım ilk okuduğumuzla şimdiki bu bilgiyle arada bir fark olacak mı? Yorumlarda bekliyorum!
Edebiyatımızın Feminist Yazarı: Halide Edip Adıvar
Kurtuluş Savaşı yıllarında hiç şüphesiz gösterdiği emekle beraber kahraman Türk kadınının simgesi olan Halide Edip Adıvar, edebiyatımızın ilk kadın romancılardan biridir.
Eserlerinin bir çoğunda yer alan kadın sorunları ve kadının toplumdaki yerini en etkili bir biçimde dile getirmiştir. Torununun ağzından dinlediğimiz bir röportajda; Halide Edip'in genellikle asık suratlı ama özünde çok duygusal bir insan olduğunu da öğreniyoruz. Kuşkusuz Halide Edip Adıvar dediğimiz zaman o eski siyah beyaz fotoğrafı geliyordur.
Maviye Aşık Olan Adam: Halikarnas Balıkçısı
Halikarnas Balıkçısı olarak bildiğimiz ve asıl adı Cevat Şakir Kabaağaçlı olan yazarımızın maviye olan özellikle de Bodrum'a olan ilgiyi hepimiz biliyoruzdur. Fakat aslında olay hiç de öyle bir şey değil.
Cevat Şakir Kabaağaçlı sanılanın aksine Bodrum'a kendi isteğiyle yerleşmemiştir. İstanbul'da yaşadığı dönemde gazete ve dergilerde yazılar yazan Cevat Şakir, bir gün yazıları yüzünden tutuklanır. İstiklal Mahkemesine sevk edilen yazara ceza olarak sürgün edilmesi kararı verilir. Bu sürgün yeri ise Bodrum'dur. İşte bu aşk aslında zorunlu olmuş. Belki Bodrum'a sürgün edilmeseydi bu güzel eserleri yazmamış olabilirdi. Hayat işte!
Peki siz ne düşünüyorsunuz? Yazarların bilinmeyen yönlerini siz biliyor muydunuz? En şaşırdığınız isim ne oldu ve niçin? Sizce bütün bunlar yazarlık için gerekli bir ilham kaynağı mı? Yorumlarda buluşalım!
Normalde merak edip de araştırmam hiç ama bu şekilde denk gelirse okuyorum. Tolstoy şaşırttı. :/
YanıtlaSilBen de gürültüde ders çalışan biriydim. Sessizlik uykumu getirir çalışamazdım. :))
Emeğin için teşekkürler İrem. :)
Yorumun için asıl ben teşekkür ederim. 😇
SilBazılarını duymuştum. Şair de olsalar yazar da olsalar her şeyden önce insanlar ve her şey insana dair. Farklı özellikleri, yaratıcılıklarına da katkı sağlamıştır şüphesiz. Bence bu seri devam etmeli İremciğim. Emeğine yüreğine sağlık.
YanıtlaSilYorumunuz için çok teşekkür ederim. Bir sonraki yayın yakında diyelim o zaman. 😉
Silİnsan fıtratında sonuçta her şey mümkün. Güzel bir çalışma, teşekkürler :)
YanıtlaSilNe demek, ben teşekkür ederim yorumunuz için.
SilGüzel bir seri şöyle bir önerim olabilir. Bir seferde üçten fazla yazar paylaşmayarak yazının odağının dağılmasını engellemek. Bir de her yazı için konu seçmek. Misalen fantastik edebiyatının yazarları. Türk edebiyatının kadın yazarları gibi. Başlıkta ilgi çekici olabilir gibi geldi. ✌️
YanıtlaSilYorumun ve özellikle de önerilerin için çok teşekkür ederim. Bir sonraki yayınlar için dikkate alacağım. 😇
SilYorumun için çok teşekkür ederim. Kesinlikle katılıyorum. Kitabı da en kısa zamanda inceleyeceğim. 😉
YanıtlaSileveet hep yaz bunlardan :) tolstoy çok ilginç geldi banaa :)
YanıtlaSilYorumun için çok teşekkür ederim. Devamı yakında! 😇
SilÇoğunu senin sayende öğrendim :)
YanıtlaSilYorumun için çok teşekkür ederim. 😇
SilÇok ama çok güzel bir yazı olmuş, çok sevdim:))) Sabahattin Ali'yi biliyordum:) Diğerlerini şimdi yazından öğrendim. Stefan Zweıg hayatına çok üzülmüştüm ben de. Genelde okuduğum kitapların yazarlarının hayat hikayelerine bakıyorum, merak ediyorum:))) Emeğine sağlık:))))
YanıtlaSilÖncelikle yorumun için çok teşekkür ederim. Devamı yakında gelecek. Evet, Zweig'in hayatı çok acıklı. Onu da bir sonraki yayında paylaşacağım. 😇
SilHiç bilmiyordum bunları. Victor Hugo'yu anlayabiliyorum çünkü aynı korku aşırı derece bende de var. Bu yüzden bu aralar bir psikoloğa görünmeyi bile düşünüyordum. Diğerleri de ilginçmiş gerçekten, teşekkürler bu bilgilendirici yazın için:)
YanıtlaSilAsıl ben teşekkür ederim yorumun için. 😇
Silçok değişik huyları varmış birkaçının :)
YanıtlaSilYorumun için çok teşekkür ederim.
Sil