27 Şubat 2023 Pazartesi

Havacılığa Dair Okunması Gereken Kitaplar

Şubat 27, 2023 8

Havacılık hem ülkemizde hem de dünyada ilgi çeken sektörler arasında. Özellikle de yapılan diziler, filmler ve yazılan kitaplarla da bu ilgiyi artıran etmenler arasında.

Havacılık sektörüne ilgi duyan ya da havacılığa dair yaşanan gelişmeleri takip etmek isteyenler için Konumuz Kitap ekibi olarak sizlere özel havacılığa dair okunması gereken kitapları derledik. Dilediğiniz gibi ister kitaplardan isterseniz de filmlerden havacılık sektörü hakkında bilgi edinebilirsiniz. Ama tabii ki de bizim önerimiz kitaplar. Öyleyse uçmaya hazır mısınız dostlar!

Öncelikle önereceğimiz kitaplar arasında yer almayan kitaplar ya da sizin de önereceğiniz başka kitaplar varsa aşağıdaki yorumlar bölümünden bizlerle paylaşabilirsiniz.

Havacılık Tarihinde Dikkat Çeken 25 Olay - Kerem Gök

Havacılığa dair merakı olanlar bilir, Kerem Gök YouTube kanalında havacılığa dair çok önemli videolar çekmekte. Özellikle de havacılığa dair gizemli olayları, tarihi yerleri gezip bunları izleyenlerine aktarıyor. Eğer ilginiz varsa kesinlikle Kerem Gök'ün YouTube kanalını takip etmenizi öneririz.

Havacılık tarihi, yalnızca havacılıkla ilgili bir tarih yazımı değildir. Mühendislik gelişmelerinden siyasi tarihe, askeri tarihten coğrafyaya kadar birçok alanı etkilemiş ve dünya tarihini ilk bakışta anlaşılmayacak kadar derinden değiştirmiştir.

Havacılık her şeyden önce merak meselesidir. Olaylara eleştirel bir gözle yaklaşmak, nesnel kanıtların peşinden gitmek ve birbiriyle ilgisiz gibi duran pek çok alanı bağdaştırarak bir açıklama, bir anlatım geliştirmek gerekir.

Havacılık tarihinin derin koridorlarında iz sürmek, başka pek çok şeyi merak etmeyi gerektirir.

Türk sivil havacılık tarihindeki uçak kazalarını incelediği, alanındaki ilk ve tek kitabın yazarı olan Kerem Gök, bu yeni kitabında da okurunu olayların dikkat çeken noktalarına taşıyor. Özenle seçtiği, dünyanın çeşitli zamanlarından ve mekânlarından derlediği 25 farklı olaya ilişkin tarihsel analizleri ile okuruna yeni bir bakış açısı kazandıran ve derinlemesine araştırmak isteyenler için izlenecek bir yol çizen yazar, bu çalışmasıyla da havacılık tarihinde önemli bir iz bırakacak.

Uçuş 345 - Cenk Kayakuş

Piri Reis'in Sırrı adlı romanıyla yazılı basında adını sıkça duyuran ve okurların ilgisini hayli çeken Cenk Kayakuş, bu romanında ise Türkiye'nin ilk ve tek denize düşen sivil uçağı olan TK345 sefer sayılı uçağı konu ediniyor.

Bu gerçek ve gizemi hâlâ çözülemeyen uçak kazası, Kayakuş'un mükemmel kurgusuyla birlikte soluk kesen bir maceranın başlangıcını oluşturuyor.

30 Ocak 1975. İzmir-İstanbul seferini yapan 345 sefer sayılı Türk Hava Yolları uçağı Marmara Denizi'nde sulara gömülür.

Bugün, kazanın üstünden tam kırk yıl geçmesine rağmen uçak enkazı hâlâ Marmara Denizi'nin suları altında, içindeki yolcularla birlikte yatmaktadır. Kazayla ilişkisi olan kişilere gönderilen isimsiz bir zarf ve zarfın içinden çıkan gizemli kaset ise olayın kırk yılın ardından tekrar gündeme oturmasına neden olur.

Üzerinde sadece '345' yazılı olan kasetlerden biri Hakan Geda'nın ilgisini çektiğinde, kazadan altı ay kadar önce başlayan Kıbrıs Barış Harekatı'na ve kökenleri ise Avrupa Hun İmparatorluğu'na kadar giden büyük bir gizemin kapıları ağır ağır açılmaya başlamıştır bile.

Kalbimdeki Kanatlar - Menderes Çakıcı

Aramızda gelecekte pilot olmak isteyenler var mı? Eğer varsa Menderes Çakıcı'nın Kalbimdeki Kanatlar tam da size göre!

Uçuşa hazırsanız kemerlerinizi bağlayın, koltuğunuzu dik duruma getirin ve telsiz kulaklığınızı takın. Bu arada oksijen maskenizin yerinde ve oksijen tüpünüzün % 100 dolulukta olduğunu kontrol etmeyi de unutmayın. Korkmayın, solunuzda veya sağınızda, öğretmen kaptan olarak ben hep olacağım. Wilbur Wright'ın; "Motorlar olmadan uçuş mümkün ama bilgisiz ve yeteneksiz uçmak mümkün değil" sözünü de aklınızdan hiç çıkarmayın. Yolunuz maviliklerde açık ve türbülanssız olsun. İyi uçuşlar hepinize!

İnsanoğlu araştırmaya, keşfetmeye ve kendini geliştirmeye devam etmektedir. Kendisine her zaman ulaşılması zor hedefler koymuş ve zamanı gelince de bu hedeflere ulaşmayı başarmıştır. Gökyüzünde gördüğü kuşlara imrenmiş, onlar gibi maviliklerde özgürce uçmak istemiştir.

Bu kitapta, pilotluk sevdası ile çırpınan bir yüreğin adım adım yükselmesine şahit olacaksınız. Bir pilotun hayatındaki, paraşütle atlama dahil, önemli aşamaların hikayesini dinleyeceksiniz. Pervaneli, pırpır, küçük bir uçaktan başlayarak, akrobasi uçağı dahil, kıtalararası yolcu uçağı Boeing 777'ye kadar pek çok uçağın kokpitindeki havayı soluyup, Boeing 777 ile İstanbul'dan Miami'ye doğru saatlerce yol alacaksınız. Ayrıca; pilot olmak isteyen gençlerin "Nasıl pilot olurum?" sorusundan yola çıkarak, pilot seçme testlerine kadar birçok konunun detaylarını da burada öğreneceksiniz.

Uçak Kazaları - Kerem Gök

Havacılık Tarihinde Dikkat Çeken 25 Olay'ın yazarı Kerem Gök'ün ilk kitabı olan Türk Sivil Havacılık Tarihine Damgasını Vuran Uçak Kazaları okurların ilgisini çekmeye devam ediyor.

Kerem Gök'ün titizlikle hazırladığı bu kitapta, sivil havacılık tarihimizdeki uçak kazalarının hatırlanmaya değer ilginç hikâyelerini bulacaksınız. Havacılık tarihinin tozlu sayfalarından, bulutların üzerine uzanan cümlelerle bezenen değişik bir yolculuk sizleri bekliyor. İlk sayfayı çevirdiğiniz andan itibaren tam yüz yıldır açılmayı bekleyen bir kara kutuyu açmaya hazır olun.

Türkiye tarihinin en acı detaylarını barındıran olaylar arasında yer alan uçak kazaları, bugüne kadar hep kapalı bir kutu olmuştur. Günümüzde unutulmaya yüz tutmuş bu olayların her biri, bir döneme damgasını vurmuş ve kamuoyuna gazetelerin birinci sayfalarından duyurulmuştur. Yani sivil havacılık tarihimizdeki uçak kazaları her zaman merak edilen ve dikkat çeken olaylar olarak akıllara kazınmıştır.

Son seferin son anonsu, son kalkış ve gökyüzünde yapılan son yolculuklar...

Bu kitap, sivil havacılık tarihimize damgasını vuran ilk uçak kazalarından başlayarak, bir zamanlar en ölümcül uçak kazası gibi kötü bir unvan kazanmış 1974 Paris kazası ve o dönemde İtalyanlara yas ilan ettiren 1976 Isparta kazası gibi sansasyonel uçak kazaları ile devam ediyor, son olarak da da 2009 Amsterdam kazası ile son buluyor. Türk sivil havacılık tarihine damgasını vuran, otuz beşten fazla sivil havacılık kazasını eşsiz bir araştırmayla ele alarak, bir yandan da kâh uçakların büyülü dünyasından dikkat çeken detayları, kâh havacılık tarihini, kâh yıllar önce düşmüş bir yolcu uçağından kalanları ararken yaşanan yol hikâyelerini heyecanla okuyacaksınız.

Peki önerdiğimiz kitaplar arasında okuduklarınız var mı? Havacılık sektörü hakkında neler düşünüyorsunuz? Unutamadığınız bir uçak yolcuğunuz var mı? Yorumlarda buluşalım!

22 Şubat 2023 Çarşamba

Bir Pera Palas Polisiyesi: Agatha'nın Kayboluşu!

Şubat 22, 2023 19

Agatha Christie'nin başrolde olduğu bir roman okumak ister miydiniz? Eğer cevabınız "Evet!" ise Kayahan Demir'in Pera Palas'ta Onbir Gece siz okurları bekliyor.

Yazar Kayahan Demir; Genç Timaş'tan çıkardığı Pera Palas'ta Gölge Oyunu, Evvel Zaman Koleksiyoncusu, Hafıza Koleksiyoncusu ve İstanbul Portresi adlı romanlarıyla tanınmaktadır. Yakın bir zamanda okurlarıyla paylaştığı Pera Palas'ta Onbir Gece, okurlardan tam not almaya devam ediyor.

Kitap, yazarın diğer kitaplarında da bulunan anakarakter Dedektif Milas ve yardımcısı Engin de yer alıyor. Serinin beşinci kitabı olan Pera Palas’ta On Bir Gece, "geçmiş ve anılar çerçevesinde sürükleyici bir polisiye kurgusu" olarak tanımlanıyor.

Pera Palas'ta Onbir Gece'nin Konusu

En büyük cinayet, bir insanın mutluluğunu, hayallerini öldürmektir!

Ünlü polisiye yazarı, nam-ı diğer Polisiye Kraliçesi, Agatha Christie geçmişte on bir gün ortadan kaybolur. Arabası bir göl kenarında ağaçlara çarpmış bir şekilde bulunduğunda herkes onun öldüğünden emindir. Ancak ünlü yazar İstanbul’un en ünlü oteli Pera Palas'a geri döner ve tüm gerçekler şimdi ortaya çıkacaktır. 

Agatha Christie, bu efsanevi on bir günlük kayboluş hikâyesini konu alan biyografik polisiye filminin çekimleri için yeniden Pera Palas'ı ziyaret ediyor. Pera Palas'ta Bayan Christie kendini gerçek bir filmin içine düşmüş halde bulur. Film icabı öldürülmesi gereken karakterler, gerçek hayatta kurban olmaya başladığında Agatha Christie tanık olduğu bu cinayetleri nasıl kanıtlayacaktır? Peki ya gördüğü rüyalar ve hafızasındaki boşluklar ona ne anlatmak ister? 

Agatha Christie'nin peşindeki gizemli dedektif ve yardımcısı Pera Palas'taki karanlığı aydınlatabilecek mi?

Bir Pera Palas Polisiyesi!

Kitabın ana karakteri olan ünlü polisiye yazarı Agatha Christie; Pera Palas'ta yaşanan faili meçhul bir cinayeti çözmeye çalışan Dedektif Milas, ve Engin ile birlikte okurlara okuması keyifli diyaloglar sunuyor.

Serinin sevilen karakterleri Dedektif Milas ve yardımcısı Engin, Kayahan Demir okurları ile polisiye severleri bir araya getiriyor ve serinin beşinci kitabıyla kaldığı yerden devam ediyor! Pera Palas'ta Onbir Gece, geçmiş ve anılar çerçevesinde, sürükleyici bir polisiye kurgusu diyebiliriz.

Ayrıca kitabı temin etmeden önce Genç Timaş'ın web sayfasından 15 sayfalık tadımlık bir ön okuma da yapabilirsiniz. Şimdiden keyifli okumalar dileriz.

Peki Pera Palas'ta Onbir Gece kitabını okumuş muydunuz? Eğer okuduysanız kitap hakkındaki düşünceleriniz neler? 411 sayısını özel kılan şey nedir? Yorumlarda buluşalım!

17 Şubat 2023 Cuma

Gizemli Cinayetler | Mario Mazzanti

Şubat 17, 2023 14

Göçmenlik... Şu son yıllarda adını sıkça duyduğumuz özellikle de Doğu'dan Batı'ya doğru yapılan bir umut yolculuğu...

İtalyan yazar Mario Mazzanti, Gizemli Cinayetler - Çin Mahallesi'ndeki Sır adlı kitabını Şubat 2022'de okuyucularıyla buluştu. Çoğu okur tarafından Mario Mazzanti; Şah Mat, Öldürmek İçin, Gördüğüne Asla İnanma, 444 Basamak, On İçimdeki Katil ve diğer polisiye gerilim kitaplarıyla bilinmektedir.

Özellikle de baskıcı rejimlerle yönetilen ülkelerden kaçıp bir umut daha rahat ve huzurlu bir ülkede yaşamak ilk amaç oluyor. Bu göç veren ülkelerden birisi de dünyanın en kalabalık nüfuslarından olan Çin Halk Cumhuriyeti.

Kitabımıza geçmeden önce niçin bu kadar Çin nüfusu göç ediyor sorusunu bir irdeleyelim. Öncelikle Çin, nüfus konusunda çok katı kurallarıyla ünlü bir ülke. Tek çocuk şartı, kırsal kesimde yaşayan insanların şehre göç etmesinin ve orada çalışmasının yasak olması gibi nedenlerden dolayı Çin'de yaşayan halk çoğunlukla çevredeki ülkelere ya da Batı'ya doğru göç etmekte. Tabii bu göçlerin legal yolları da illegal yolları da var. İşte kitabımızın ana konusunu da bu illegal göçlerin nasıl gerçekleştiği ve bu yolun diğer bağlantılarının nasıl olduğu.

Gizemli Cinayetler'in konusu ise şöyle: Malpensa yakınlarındaki bir hastanede patolog olarak çalışan Tommy Davies, Milano'dan Pekin'e uçan ve birkaç gün sonraki dönüş uçuşundan inemeden ölen bir Çin vatandaşının cesedine otopsi yapmasıyla olaylar başlamakta. Görünüşe göre adam, Çin'de geçirdiği birkaç gün içinde ciğerinin bir parçasını kaybetmiştir. Jandarmadan Yüzbaşı Pauli'nin yaptığı ziyaretin ve sorduğu soruların ardından Tommy'nin, bu olayın içinde başka bir şeylerin saklandığına dair şüpheleri de git gide artmaktadır.

Tommy, gazetecilik kariyerinde keskin bir dönüş noktası arayan arkadaşı Abisso'yu da işin içine katarak, bu merak uyandıran durumu açıklığa kavuşturma arzusunu daha da ateşliyor. Abisso, birkaç yıl önce tanık olduğu organ ticareti soruşturmasıyla bu olay arasında benzer bağlar keşfettikçe iş daha da karmaşıklaşıyor ve Milano'da Çinlilerin takip ettiği bir derginin başında olan Jin Wang'ın yardımıyla giderek daha da rahatsız edici bir hal alan bu gizeme birlikte ışık tutmaya çalışıyorlar.

Gizemli Cinayetler'in en kısa özeti olarak şunu söyleyebiliriz: Çin ve İtalya arasındaki göçmenlik ve bu göçmenliği sağlayan organ mafyası anlatılıyor. Çin'den İtalya'ya yasa dışı yollarla gelen göçmenler, tekrardan hayatlarını kurmak için ve para kazanmak için bir şekilde organ mafyasının eline düşüyor. İşte bu evrensel sorun bir gazeteci ile bir doktorun gözünden anlatılıyor.

Kitap genel olarak -şahsi fikrimi belirtmem gerekirse- çok aksiyonlu geçiyor. Her bir sayfada gelecek bölümler hakkında bir fikir yürütmek zorlaşıyor. Açıkçası hiç bu kadar heyecanlı bir konuyla karşı karşıya kaldığımı düşünmemiştim. Yazar Mario Mazzanti'yi Gizemli Cinayetler romanıyla tanıdım ve diğer kitaplarını da merak ediyorum açıkçası. Sizlere bu romanı tanıtmadan önce kitaba dair yapılan yorumları okuduğumda ise çoğu okuyucunun ortak bir fikir etrafında toplandığını fark ettim. O da yazarın bu kitabı diğer kitaplara oranla daha az beğenildiğiydi.

Açıkçası yazarın diğer kitaplarını okumadığım için bir yorumda bulunmam yanlış olur. Fakat aramızda Mario Mazzanti'yi okuyanlar varsa yorumlar bölümünden bizlere diğer kitaplarıyla ilgili görüşlerinizi paylaşabilirsiniz.

Peki sizler Gizemli Cinayetleri okudunuz mu? Eğer okuduysanız yazar Mario Mazzanti hakkında neler düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!

Her insan gözlerini, kalbini bıraktığı yerde kapatmalı.


Senin dediğin gibi bir ironi mi yoksa kader mi bilmiyorum ama her şey bir yangınla başladı ve şimdi bir yangınla bitti.


Garip bir dünyada yaşıyoruz değil mi?


Talihsizlik hep gizlenir, ırkta değil insandadır. Bir mangonun içi de kurtlu olabilir.


Uzak Doğuluların yaşlarını tahmin etmek her zaman hatayla sonlanan bir girişimdi.


Karanlıkta geldiler; tıpkı en kötü talihsizlikler gibi.


Akşamüstü başlayan bu ince ve ısrarcı yağmur, parlak bahar gününü âdeta mahvediyordu.


İşte katil! Katil o, Tommy Davies! Bir an için gözlerini kaldırıp genç asistanına baktı. İyi bak: Artık konuşması imkansız olsa da ortada apaçık bir itiraf var.



15 Şubat 2023 Çarşamba

Yarrow Townsend'den Yaprakların Haritası

Şubat 15, 2023 10

Bitkilerin dilini biliyor musunuz? Ya da hiç bir bitkiyle iletişim kurmak ister miydiniz? Eğer cevabınız "Evet!" ise sizlere muhteşem bir romandan bahsetmek istiyoruz: Yaprakların Haritası! 23 Ocak'ta raflara giren Yaprakların Haritası sevgili okurlarını bekliyor.

Yazar Yarrow Townsend, çocukluğunun çoğunu ormanda kitap karakterleri gibi davranarak geçirmiştir. 2009 yılında İngiliz ve Fransız Edebiyatı okumak için Oxford'a gitmiştir. Üniversiteden sonra, özellikle çocukları hikaye yazmak için İngilizce öğretmeni olmuştur.

Ayrıca siz sevgili okurlara iletmemiz gereken konu, eğer bahsettiğimiz Yaprakların Haritası romanını temin etmeden önce Genç Timaş'ın web sayfasında yer alan bölümde 16 sayfalık tadımlık ön okuma da yapabilirsiniz. Bizden söylemesi...

Yaprakların Haritası Bize Ne Anlatıyor?

Yıllar önce Orla'nın annesinin ölümüne sebep olan salgın hastalık kasabada tekrar görülmeye başlanır.Yönetici olan Atlas hastalığın yabani bitkiler ve hayvanlar aracılığıyla bulaştığı yalanını uydurur ve insanlardan bahçelerindeki tüm bitkilerden kurtulmalarını ister. 

Orla bahçesinden ve çok sevdiği atı Captain'den ayrı kalma tehlikesiyle karşı karşıya kalınca hastalığın gerçek sebebini ve ilacını bulmak üzere bir zamanlar annesiyle birlikte yaşadıkları Inkenbrook'a gitmek üzere yola düşer. Bu yolculukta farklı sebeplerle de olsa Idris ve Ariana da Orla'nın yanındadır. Üç arkadaşı tehlikelerle dolu bir yolculuk ve çözülmesi gereken birtakım sırlar beklemektedir.

Vahşi ve Büyüleyici Bir Serüven Bizleri Bekliyor!

Yaprakların Haritası'nın başkahramanı olan Orla, bitkilerin dilini gerçekten anlıyor. Bitkilerin söylediklerini dinlerse çok tehlikeli bir zehrin kaynağını öğrenebilecek, büyük bir maceraya atılabilecek ve hem kendini hem de dünyayı iyileştirecek tedaviyi bulabilecek.

Heyecan dolu, olağanüstü bir macerayı anlatan bu roman; aynı zamanda, doğanın ve doğayı korumanın öneminden de bahsediyor. Yarrow Townsend tutku dolu yepyeni bir yazar ve zeki, eğlenceli, heyecan verici bir yetenek! Yazarın gelecek olan kitaplarını okurlar dört gözle bekliyor. Kim bilir, belki Yaprakların Haritası bir seriye dönüşebilir.

Genç okuyuculara ekolojinin büyüsünü tanıtan ve onları adaletsizlikle savaşmaları ve zarar görmüş dünyamızı iyileştirmeleri için güçlendiren zamanımız için büyüleyici bir hikaye. Güzel bir şekilde yazılmış ve eşsiz karakterler ve manzaralarla dolu bu kitap, her yaştan okuyucu tarafından çok sevilecek. (Yazar: Tiffany Francis-Baker)


Orla ve arkadaşları doğal dünyaya yayılan bir hastalığa çare ararken, buranın karaya ne kadar yakın oluşuna, parmaklarının yapraklar, tohum kabukları ve girdaplı nehir suyunda gezinmesine bayıldım. Vahşi ve büyüleyici bir ilk eser. (Yazar: Nicola Penfold)


Peki Yaprakların Haritası'nı okumayı düşünüyor musunuz? Kitap hakkındaki ilk düşünceleriniz nelerdir? Kitabın ön okumasını incelediniz mi? Yorumlarda buluşalım!

6 Şubat 2023 Pazartesi

Bir Çocuk ve Kutup Ayısının Etkileyici Dostluğu: Son Ayı

Şubat 06, 2023 4

Son Ayı, Hannah Gold'un kaleminden bir çocuk ve kutup ayısının etkileyici dostluğunu anlatıyor.

Son Ayı birçok ödül ve aday kazandı. Özellikle de bu dostluğun yanı sıra yazar Hannah Gold'un dikkat çekmek istediği günümüzün en büyük problemlerin başında gelen küresel ısınma konusunu en etkileyici bir biçimde ele alıyor. 

Son Ayı'yı okuduğunuz zaman sadece bir dostluğu değil, aynı zamanda güncel bir problemin yaşantımızdaki etkilerine de şahit oluyoruz hep birlikte.

Büyük çapta okurlarına ulaşan ve yazar Hannah Gold'un ilk kitabı olan Son Ayı, İngiltere'de 2021'in En İyi Çocuk Kitabı olarak seçildi. Ayrıca kısa sürede birçok ülkede çok satanlara girmeyi başarmış olan Son Ayı, geleceğin Şeker Portakalı ve Küçük Prens'i olarak nitelendiriliyor.

Son Ayı'nın Konusu

Ufukta, güneşte bir siluet, bir şey hareket etmişti. Göz açıp kapayıncaya kadar olmuştu. O kadar hızlıydı ki April az daha gözden kaçıracaktı. Büyük, uzun adımlarla yürüyen ve çok beklenmedik bir şeydi. Yeniden gözlerini kırptı. Her ne ise gitmişti. Ancak April bir kutup ayısı gördüğüne yemin edebilirdi.

Ayı Adası'nda hiç kutup ayısı kalmadı. Araştırması onları altı aylığına Kuzey Kutbu'na götürdüğünde April'ın babası ona böyle söyler. Ancak bir gece April, ufukta belirgin bir ayı siluetinin hareket ettiğini görür. Orada olmaması gereken, aç, yalnız ve evinden çok uzakta olan bir kutup ayısı. Bir şeylerden mahrum kalmış bir ayı, tıpkı April gibi. Aralarındaki beklenmedik bağ büyürken April yeni en iyi arkadaşını kurtarmaya kararlıdır ve böylece hayatının en büyük ve en önemli yolculuğu başlar. 

Ayıyı kurtarmak için bir yolculuk... Ve belki bu, April'ın kendini de kurtarması için bir şanstır...

Her Şeyi Değiştirecek Bir Dostluk

Hannah Gold, Son Ayı romanıyla sadece bir roman değil, aynı zamanda hayvan ile insan arasındaki ilişkiyi de ele almıştır. Özellikle de insanoğlunun durdurulamaz hızı sebebiyle birçok hayvanın telef olduğunu zaten çoğumuz biliyor ve görüyoruz. 

İşte bu roman ile birlikte vahşi dediğimiz ve zulüm ettiğimiz hayvanların içinde neler yaşadıklarını onların gözünden şahit oluyoruz.

"Her Şeyi Değiştirecek Bir Dostluk" demiş Hannah Gold. Her şey bir dostlukla başlar ve bu dostluğu sürdürebilmek de bizim görevimiz.

Okurların Gözünden: Son Ayı

Toplamda 208 sayfadan oluşan roman Son Ayı'nın kapak ve iç çizimlerini ise Levi Pinfold tarafından tasarlandı. Özellikle de okurların kitabın içerisindeki çizimlerin kitabı daha da ön plana çıkardığı söylenmekte.

Hayvan severler, çevre aktivistleri ve feminist hikayeleri sevenler için dokunaklı bir seçki. (Kirkus Reviews)


İklim değişikliğinin doğadaki yıkıcı etkilerine cesur ve korkusuz bir bakış. (School Library Journal)


Ve sizler için Son Ayı'nın en güzel alıntılarını paylaşmak istedik.

Bazen dünyadaki tüm kelimeler bir araya gelir de bir hikâye anlatamaz.


Hayvanların insanların görmeyi beceremediği şeyleri algılama konusunda esrarengiz becerileri vardı.


Farklılığının genlerinden mi yoksa hayatın gidişatından mı kaynaklandığından emin değildi.


Herkes bilirdi ki en güzel öpücükler hayvanlara kondurulanlardır. Onu öptü ve sonra tekrar öptü. Çünkü üzgün olduğunda tek istediği buydu. Onu kucaklayacak, öpecek ve her şeyi iyileştirecek biri.


NASA'ya göre, yaz aylarında Kuzey Buz Denizi buzulunun kapladığı alan, 1980'lerden bu yana her on yılda yüzde on ikiden fazla küçüldü. Bu da temelde yaklaşık iki milyon kilometrekarelik deniz buzu kaybına denk geliyor.


Peki sizler Son Ayı'yı okudunuz mu? Eğer okuduysanız düşüncelerinizi aşağıdaki yorumlar bölümünden bizlerle paylaşmayı unutmayın!

3 Şubat 2023 Cuma

Hana Tooke'den Yeni Roman: The Midnighters

Şubat 03, 2023 1

İki arkadaş, bir cinayet gizemi ve entrikalarla dolu bir dünya... Sevilen Sahipsizler'in yazarı Hana Tooke'den yeni romanı The Midnighters, Genç Timaş Yayınlarının paylaştığı bilgiye göre çok yakın bir zamanda (2023 Kitaplarımız) kitaplığımızdaki yerini alacak.

Kitabın yabancı kaynaklarda -özellikle de Amazon, Goodreads gibi mecralarda- şimdiden yerini aldı. Tabii ki de Genç Timaş'ın yaptığı duyuruyla da Hana Tooke okurları heyecanla yeni romanı beklemeye başladı.

The Midnighters, yurt dışındaki ilk baskısını 23 Haziran 2022 tarihinde yayıncı Puffin tarafından basıldı ki o günden bugüne kadar Türkçeye ne zaman çevrileceği pek olarak bilinmiyordu. Hollandalı yazar Hana Tooke'un bir diğer romanı olan Sahipsizler'in basımını yapan Genç Timaş da bu yeni duyurusuyla okurların dikkatini çekmeye başladı.

The Midnighters Konusu Nedir?

Ema Vašková her zaman farklı hissetmiştir. Ünlü bilim adamlarından oluşan bir ailede batıl inançlara veya kehanetlere pek yer yoktur ama onlar Ema nereye giderse gitsin onu takip ediyor gibi görünmektedirler.

Olayları gerçekleşmeden önce tahmin ediyor gibi görünmesi ve tuhaf bir gölge korkusu olması ona yardımcı olmuyor. Ema, eksantrik amcasının yanında kalması için Prag'a gönderildiğinde, uyum sağlama şansını kaybedeceğinden korkar. Ancak daha sonra, Ema'yı olağanüstü biri olarak gören Silvie ile tanışır. 

Yakında kızlar gizli gece yarısı maceraları için buluşur ve Ema'nın korkularıyla birlikte yüzleşir. Ama sonra felaket başlar. Silvie kaybolur ve onu bulmak Ema'ya kalır. Şimdi Ema'nın görevi şehri avlamak için cesaretini toplamalı, arkadaşını bulmalı ve Silvie'nin nerede olabileceğine dair bıraktığı tek ipucunun sırlarını ortaya çıkarmalıdır.

Hayatının büyük muamması kendini göstermişti: Onu anlamayan bir dünyayı nasıl anlayacaktı?

Gizem, Cinayet ve İki Arkadaş...

Yabancı okurların yorumlarına bakılacak olursa bizi çok heyecanlı bir roman bekliyor. Açıkçası kitabın konusunu sizlere aktarabilmek için yabancı kaynaklardan araştırma yaptığımda ne kadar sürükleyici bir roman olacağını iliklerime kadar hissettim diyebilirim.

En çok merak edilen bir konu ise kitabın Türkçe formatının nasıl olacağı. Sonuçta ülkece bir romandan ziyade bir film ya da diziyi Türkçeye çevirdiğimizde ortaya çok değişik durumlar çıkabiliyor. Haliyle romanlar arasında da bu durum popüler. Bakalım gözler Genç Timaş'ta!

Peki sizler neler düşünüyorsunuz? Yazarın diğer popüler romanı olan Sahipsizler'i okumuş muydunuz? Eğer okuduysanız yazar hakkında neler düşünüyorsunuz? Sizce The Midnighters Türkçeye nasıl çevrilecek? Yorumlarda buluşalım!

Tüm telif hakları Konumuz Kitap web sayfasına aittir. İzinsiz hiçbir şey kopyalanamaz, yayınlanamaz. Blogger tarafından desteklenmektedir.