Garip Akımı (Birinci Yeniciler) 1940 yılına kadar gelen bütün şiir anlayışına karşı çıkarak edebiyatımıza yeni bir soluk getiren topluluğun adıdır. Bu toplulukta, özellikle de şiirlerini ağzımızdan hiç düşürmediğimiz Orhan Veli Kanık, Oktay Rıfat Horozcu ve Melih Cevdet Anday vardır. Bu üç isim de devrin en önemli sanatçılarından birisidir.
Türk Edebiyatı, gerek sanatçılarıyla gerek de çeşitli kültürlerle dünya edebiyatındaki en önemli edebiyat dallarından birisi. Halk Edebiyatından Divan Edebiyatına, Tanzimat Edebiyatından Servetifünün Edebiyatına kadar çeşitli dönemlerle oluşan ve gelişen Türk Edebiyatı kuşkusuz o dönemlerden bu döneme kadar birçok farklı tarza ev sahipliği yapmıştır. Her ne kadar okuduğumuz bir eseri seçerken konusuna dikkat ederken aslında o eserin oluştuğu döneme de dikkat etmek önemlidir. Çünkü her yazar kuşkusuz yetiştiği dönemin bir nevi ayna olma görevini üstlenmiştir.
Yeni serimiz "Yeni Başlayanlar" olarak ilk yazımızı da devrin önde gelen sanatçılarının içinde olduğu Garip Akımından kitaplar önereceğiz.
Garip Akımı (Birinci Yeniciler) Nedir?
Garipçiler veya I. Yeniciler, Türk edebiyatında 1941-1946 yılları arasında etkili olan bir edebi akımdır. Garipçiler, şiirde dilin sıradanlığına ve günlük konuşma diline ağırlık vererek geleneksel şiir anlayışından farklı bir yol izlemişlerdir.
Garipçilerin öncülerinden olan Orhan Veli, Oktay Rıfat ve Melih Cevdet Anday, edebi eserlerinde sıradan insanın günlük hayatından izler taşıyan, basit bir dil kullanımını tercih etmişlerdir. Şiirlerinde mizah, ironi ve halk dilini ön plana çıkaran Garipçiler, geleneksel şiirin biçimsel kurallarını da kırmışlardır.
Ayrıca Garipçiler, çağdaş Türk şiirinin gelişimine büyük katkıda bulunmuş ve birçok genç şair üzerinde etkili olmuştur. Akımın etkisi günümüz Türk edebiyatında hala hissedilmekle beraber Garipçilerin ortaya koyduğu dil ve anlatım biçimi, Türk şiirindeki geleneksel kalıpların sorgulanmasına ve yenilikçi yaklaşımların benimsenmesine öncülük etmiştir.
Bütün Şiirleri - Orhan Veli Kanık
Ölümünden sonra, şairin kitaplarını Bütün Şiirleri (1951) adıyla basıldı. Birinci Yeniciler çoğunlukla şiir üzerinden eserleri oluşturdukları için günümüzde de şiirleri bir bütün haline getirilip biz okuyuculara sunulmakta. Biz de Orhan Veli Kanık'ın en tanınmış ve en güzel şiirlerinin bulunduğu "Bütün Şiirleri" ni sizlerle paylaşmak istedik.
Bütün Şiirleri'nin içerisinde bulunan Anlatamıyorum, Vazgeçemediğim, Destan Gibi, Yenisi gibi şiirleri Orhan Veli dendi mi akla ilk gelen şiirlerindendir.
Ayrıca dillerden düşmeyen Anlatamıyorum şiirinin bir kısmını sizler için ekledik:
...Gözlerin bir deniz,Bir gemi gibi beni alıp götürüyor.Gözlerin bir orman, Bir kuş gibi beni uçuruyor.Gözlerin bir dağ,Bir rüzgar gibi beni savuruyor.Anlatamıyorum işte,Anlatamıyorum.
İsa'nın Güncesi - Melih Cevdet Anday
Garip Akımının önemli temsilcilerinden birisi olan Melih Cevdet Anday şiir ve şiir çevirilerinin yanı sıra roman türünde de eserler vermiştir. Her ne kadar Anday'ın romanları şiirleri gibi ön planda olmasa da önem verilmesi gerekilen bir yönüdür.
Modern zaman insanını tutsak eden "kuşku"nun merkeze alındığı İsa'nın Güncesi'nde Melih Cevdet Anday bireyin yalnız kalışını anlatıyor. Bir tür sanrıya dönüşen kuşku, endişe, gözetlenme korkusunun yarattığı bu yalnızlık; giderilebilir, dindirilebilir bir şey de değildir.
Kurşunda bir oyun oynanıyordu, ben bunun dışındaydım, ama bir yandan da tümümüzün ağır bir uyumsuzluk ipinde bulunduğumuz duygusunu canlı olarak yaşıyordum. Bu duygu bir aldanma değildi kuşkusuz; hatta seslerin kesilmesi de bunun sonucuydu bence. Pamuk ipliği ile bağlı gibiydik birbirimize. İlişkilerimizin düzenini sağlayan kalıplarımıza bir giriyor, bir çıkıyorduk. Hem tek başımızaydık, hem bir aradaydık. Zaman denilen şeyin beş paralık değeri kalmıyordu. Yıldızlar gibi, birbirimizden habersiz dönüyorduk. Ses duvarını aşıp saltık bir sessizliğe gömülmüştük. Artık hiçbir şeyin anlamı yoktu.
Şimdiden Anday sevenler için keyifli okumalar dileriz. Roman hakkındaki görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar bölümünden bizlerle paylaşabilirsiniz.
Kolları Bağlı Odysseus - Melih Cevdet Anday
Melih Cevdet Anday'dan bu kez bir şiir önerisi! Bu kitapta Melih Cevdet Anday'ın 1962, 1970 yıllarında ilk basımları yapılan iki yapıtı bir arada sunuluyor: Kolları Bağlı Odysseus ve Göçebe Denizin Üstünde.
Sizler için Kolları Bağlı Odysseus şiirinden bir kısmını ekledik:
...Tanrıçaların en tanrısalıGüzel belikli Kirke eyitti:'Sen Odysseus iki ölümlüsünHades'i gördün daha yaşarkenGüneş doğmayan neşesiz ülkeyiGünlerce karanlıkta kaldınÇünkü İthaca yaşatıyordu seniTanrısal denizde ordan orayaBin yıldır aradığın ada...Konağının sarsılmaz temeliİkarios kızı PenelopeiaVe erdemli dölün TelemakhosBütün ülkün ve sevgin olan İthaca.'...
Bay Lear - Oktay Rifat Horozcu
Garip Akımının bir diğer önemli ismi ise Oktay Rifat Horozcu. Akımın genel olarak şiir eksenli olmasının yanı sıra Oktay Rifat da roman türünde eserler vermiştir. O romanlardan birisi de Bay Lear'dır.
Oktay Rifat yeni romanı Bay Lear'ı şöyle anlatıyor: "Bay Lear yeni anlamıyla gerçekçi bir romandır. Kişiler düşünen varlıklar olarak ele alınmakta, anlatılmamakta, gösterilmektedir. İki tür düşünce, biri sözcüklerle gelişen düşünce, öteki olaylara nesnelerle kurulan düşünce, başka bir deyimle iç monolog ve düş, özellikle uyanıkken görülen düş kitabın başlıca konusudur. Kimi yazarlar iç monoloğu bir zemberek boşanması gibi ele alıyorlar. Oysa iç monolog belirli koşullara, dış olaylara, bu olaylarla ilgili çağrışımlara bağlı olarak gelişir. Odadaki kediyle ilgilenen kişinin iç monoloğu bu kedi çekirdeğinin çevresinde halkalanır ve genişler. Okuyucu bu belirli koşulları biliyorsa, kendisine bunlar gösterilmişse iç monoloğu kavramakta zorluk çekmez. İç monoloğa ya da düşe, başka bir deyimle düşünceye verilen değer kişinin yapısını yansıtmasındadır. Düşünce insanın ta kendisidir.
Bay Lear'deki kişilerin düşüncelerinden toplumsal gerçeklere sıçramak olasıysa bu o kişilerin sahici olduklarını gösterir. Sahici olmaları uydurma olmalarıyla çelişmez. Bay Lear Fransız yeni dalga romanının önemini yitirmiş nesnel roman türüne girmez. Bu kitap Joyce çizgisinden yola çıkılarak kısa sürede çalakalem yazılmıştır. Özdevime, gerçekçilik açısından, büyük önem verilmiştir. Bu yüzden anlatım, daha doğrusu gösterim kitapsal değildir. Noktalama sadece okumayı kolaylaştırmak için kullanılmıştır."
Elleri Var Özgürlüğün - Oktay Rifat Horozcu
Elleri Var Özgürlüğün, Oktay Rifat'ın Güzelleme'yi ayrı tutarsak Garip ortak kitabından sonraki ilk kitabıdır.
1966 yılında çıkan kitap ozanın şiir serüveninde yeni bir yönelişe işaret eder. Garip ile çıktığı yolda Perçemli Sokak ile İkinci Yeni çizgisini belirleyen Rifat, Elleri Var Özgürlüğün ile üçüncü atılımını yaparak toplumcu şiirin izlekleriyle bütünleşir. Kendi söyleyişini iyice derinleştirmiştir artık. Tarihten güncelliğe uzanan anlam katmanlarıyla, imge örgüsüyle insanlık durumunu şiirleştirmiştir.
Elleri Var Özgürlüğün, bir özgürlük manifestosuyla açılır; Agamemnon adlı ilk bölüm antik Yunan destanlarıyla, tragedyalarla ilerler. Düşünceyle duygunun, imgeyle anlamın altın oranını bulduğu ikinci bölümdeyse sonraki kitaplarını müjdeleyen şiirler vardır. Oktay Rifat'ın ustalık belgelerinden Elleri Var Özgürlüğün, ortaya koyduğu etik sorgulamalarla yepyeni anlamlara bürünüyor.
Sizler için şirinin bir kısmını ekledik:
...Bu umut özgür olmanın kapısı;Mutlu günlere insanca aralık.Bu sevinç mutlu günlerin ışığı;Vurur üstümüze usulca ürkek.Gel yurdumun insanı görün artık,Özgürlüğün kapısında dal gibi;Ardında gökyüzü kardeşçe mavi!
Garip Akımına özel kitap önerilerimiz bunlardı. Eğer sizlerin de önereceği kitaplar varsa yorumlar bölümünden bizlerle paylaşabilirsiniz. Peki Garip Akımı hakkında neler biliyorsunuz? Edebiyat derslerinde gördüğümüz "OMO" (Orhan Veli, Melih Cevdet, Oktay Rifat) hangi eserlerini daha önce okumuş muydunuz? Yorumlarda buluşalım!
Lise de sınavlarda çıkardı bu Garip akımı ve eserleri :)) Ben üçünü de çok severim ama en çok Orhan Veli'yi tabii :)
YanıtlaSilYorumunuz için öncelikle çok teşekkür ederiz. Kesinlikle, özellikle de Garip Hareketi'nin her zaman sorulma potansiyeli olan bir hareket. 😅
Silanday ve veli şiirlerini okudum severim :) diğeri bana uzak geldi :)
YanıtlaSilYorumunuz için çok teşekkür ederiz. 😇
SilYazını okuyunca lise edebiyat dersleri geldi aklıma:) Sayende tekrar hatırlamış oldum bilgileri:))) Emeğine sağlık:)))
YanıtlaSilYorumun için çok teşekkür ederim. Kesinlikle, lise yıllarının vazgeçilmez hareketi. 😅
Sil