Filmi yapılan romanı ilk önce okur musunuz yoksa izler misiniz? Bugünkü tanıtacağımız roman için ön koşul bu soruyu yanıtlamak. Aslında çoğu okur bu muazzam hikayeyi daha önce hem okumuş hem de izlemiştir.
Bugün, John Green'in en çok okunan romanlardan birisi olan ve aynı zamanda filme uyarlanan Aynı Yıldızın Altında'yı hep birlikte inceleyeceğiz.
Eğer aramızda okumayanlar varsa ilk iş Aynı Yıldızın Altında romanını okuyup daha sonra filmini izlemelerini tavsiye ederiz. Sonuçta hayal gücümüz, biz kitabı okurken daha sıra dışı oluyor. Uyarımız da yapıldığına göre bu güzel romana geçebiliriz!
Aynı Yıldızın Altında Romanının Konusu Nedir?
On altı yaşındaki kanser hastası Hazel Grace'in birkaç yıl daha yaşamasını garanti eden tıp mucizesine rağmen hastalığı ölümcüldür ve konulan teşhisle birlikte yıldızlar, öyküsünün son bölümünü çoktan kaleme almıştır.
Fakat Augustus Waters isimli yakışıklı bir sürpriz karakter, Kanserli Çocuklar İçin Destek Grubu'nda boy gösterince Hazel'ın hayatı bambaşka bir yöne sapar ve bu zeki çocuğun çekimine karşı koyamayan kızın öyküsü yeniden yazılır.
Aynı Yıldızın Altında romanını kısaca özetlememiz gerekirse şunu söyleyebiliriz: İki yaralı kalbin birbirini tamamlaması ve anın kıymeti. Romanı okurken kimi yerlerde Hazel Grace gibi nefesiniz kesiliyor ve nefes almak için direniyorsunuz kimi yerlerde de Augustus Waters gibi anın kıymetini daha iyi anlıyorsunuz.
John Green Kimdir?
John Green New York Times Bestseller'ı olmuş dört kitabın yazarıdır. Michael L. Printz Ödülü, Michael L. Printz Onur Ödülü ile Edgar Ödülü kazanmış, iki kez L.A Times Kitap Ödülü finalisti olmuştur.
Ayrıca kardeşi Hank'le birlikte tüm dünyada üç yüz milyondan fazla izlenmiş bir video serisi olan Vlogbrothers'ın yaratıcısıdır. John eşi ve iki çocuğuyla birlikte Indianapolis'te yaşamaktadır.
John Green'in Yayımlanan Diğer Kitapları
- Alaska'nın Peşinde (2012)
- Kağıttan Kentler (2009)
- İlk Aşk (2006)
- Kaplumbağa Kabuğunda Dünya (2017)
- Tek İsim, Tek Kader (2012)
- Kar Taneleri (2012)
Uzun bir zamandır edebiyat dünyasında olmayan John Green, YouTube kanalında okuyucularına "My Next Book" adlı bir video yayınladı. Bu videoda Green kısaca şunları dile getirdi:
"Günaydın Hank, bugün Salı. Bütün bu romanları yazdım (videoda romanlarını gösteriyor.) ama altı yıldır yeni bir roman yayınlamadım ve bir daha ne zaman yayınlayacağımı da bilmiyorum. Ama yazıyorum ve bugün ne yazdığım ve neden yazdığım hakkında konuşmak istiyorum."
Devamı için John Green'in YouTube kanalına göz atabilirsiniz. Ayrıca bu konuyla ilgili özel bir yazımız da yakında yayımlayacağız.
Hatırlanmak ve İz Bırakmak...
Aynı Yıldızın Altında, sadece bir roman değil aynı zamanda dünyayı farklı bir şekilde bakabilmenizi, yakınınızdakilere daha bağlı olmanızı ve anı yaşamanın ne kadar değerli olduğunu öğretiyor. Her bir satıra o iki güçlü gencin birbirlerine bağlılığına hayran kalıyorsunuz. Hem Hazel hem de Augustus size çok şey öğretecek.
Dâhiyane. Çok etkileyici... Güçlü ve saf duygularla korkusuzca yüzleşebiliyor. – TIME
Kitapta geçen hatırlanmak ve iz bırakmak da çokça geçen ifadelerden. Sonuç olarak kanserle savaşan iki gencin en büyük korkularından birisi unutulmak... Ki bu durum hepimizde var. Özellikle de sosyal medya unutulmamak hatta iz bırakmak için değil mi? Açıkçası bu soruların sonu yok ve çok derin...
Sinemaya Uyarlanmış ve Çok Ses Getirmiş Roman
Aynı Yıldızın Altında 2014 Amerikan romantik dram filmi, yönetmen Josh Boone, John Green'in aynı adlı romanından uyarlanmıştır. Filmin başrollerindeyse Shailene Woodley, Ansel Elgort ve Willem Dafoe yer almakta.
Kitabını okuyanlar için güzel bir film önerisi de geldi. Eğer aramızda kitabı okuyup filmini izlemeyenler varsa kaçırmamanızı öneririz. Şimdiden herkese keyifli seyirler dileriz!
Peki siz Aynı Yıldızın Altında'yı okumuş muydunuz? Okuduysanız roman hakkında, izlediyseniz filmi hakkında neler düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!
Düşüncelerim takımyıldızlarına dönüştüremediğim yıldızlar gibi.
Yazmak tekrar canlandırmaz. Gömer.
Bazı sonsuzlar başka sonsuzlardan büyüktü.
Peki ya kanserim ne? Kanser de benim. Tümörler benden oluşuyor. Beynin ve kalbim ne kadar benden oluşmuşsa onlar da bir o kadar benden oluştu. Bu bir iç savaş ve galibi önceden saptanmış, Hazel Grace
Kalbimin senin tarafından kırılması bir onur olurdu.
Gerçi insanlar bir süre sonra güzelliğe alışıyor.
Gerçekten canım yanıyordu fakat yılların getirdiği deneyimle acının kör ve spesifik olmayan bir teşhis yöntemi olduğunu biliyordum.
Belki peki bizim sonsuza dek'imiz olur.
Bilinç denilen gemiye yapışan kabuklu midyeleriz.
Bir insan olmayı seviyordum. Böyle devam etmesini istiyordum. Endişe de ölmenin yan etkilerindendi.
Acı hissedilmeyi talep eder.
Tüm gece ve yarının büyük kısmını beklemeye razıyım.
Okumuştum ancak izlemedim. Genelde hayal ettiğim gibi çıkmıyor. Önceden okuduysam sonrasında izlemiyorum. 🙈
YanıtlaSilYorumunuz için çok teşekkür ederiz. 😅
Sil