10 Aralık 2024 Salı

Siluet | Özge Karail (Petrichor)

Gerilim, korku ve fantastik türlerini bir arada bulunduğu, cadıların, orman perilerinin size eşlik edeceği bir kitap okumak istiyorsanız Özge Karail'in ilk kitabı Siluet'i kesinlikle göz atmalısınız. Biliyorsunuz ki edebiyat dünyasına ilk adımlarını atan yeni kalemleri sayfamızda siz okurlarımıza tanıtmayı çok seviyoruz. Özge Hanım'ın ilk kitabı Siluet'i de siz okurlarımıza tanıtmaktan mutluluk duyuyoruz.

Detaylara geçmeden önce aramızda Özge Karail'in (Petrichor) Siluet romanını okuyanlar varsa aşağıdaki yorumlar bölümünden kitaba dair görüşlerinizi bizlerle paylaşabilirsiniz. Yorumlarınızı dört gözle bekliyor olacağız.

Siluet Romanının Konusu

Siluet, Özge Karail'in kaleminden çıkan ve Petrichor imzasıyla yayımlanan etkileyici bir roman. Siluet, okuru derin bir duygu seliyle sürüklerken aynı zamanda düşündürücü temalarıyla da zihinlerde iz bırakıyor.

Yazar Özge Karail, Siluet romanında biz okurlara şunu sorgulatıyor:

Bir hayatın değişimi ne kadar kolay olabilir? Değişen sadece hayatın değilse?

Siluet romanın konusu şu şekilde: Kitabın ana karakterlerinden Jessica'nın kendi benliğinde kaybolmasının verdiği rahatsızlık duygusu ve alışamamasının korkusuyla yaşamaktadır. Ailesinden uzakta üniversite okurken, her şey yolunda giderken sevgilisi Martin'in bir anda ortadan kaybolması ve yaşadığı baş ağrılarından dolayı gördüğü halüsinasyonlar gitgide Jessica'yı korkutmaktadır. Jessica bir gün babasından annesinin iyi olmadığını ve gelmesi gerektiğine dair mesaj almasıyla da hikayemiz geri dönüşü olmayan bir başlangıca ilk adımını atar.

Peki Jessica'yı neler beklemektedir, sevgilisi Martin nasıl bir anda kaybolmuştur, bu kaybolmanın arkasındaki sebepler nelerdir, Jessica'nın gördüğü halüsinasyonların anlamları var mı gibi pek çok sorunun cevabı Siluet romanında gizli.

Yazarın bu romanı için kullandığı Petrichor imzası, (petrichor toprağın yağmurla buluştuğunda yayılan koku anlamına gelir) Siluet'in anahtarı gibi. Romanda karakterlerin geçmişleri, anıların topraklarına sıkışmış kokular gibi onları takip ediyor. Bir yandan da yeniden doğuş ve arınma temalarını barındırıyor. Bu koku, romandaki karakterler için taze başlangıçları ve yenilenmeyi hissetmesine olanak sağlıyor.

Kitap, adını verdiği "siluet" metaforu yalnızca fiziksel bir şekil olarak değil aynı zamanda kimlik, geçmiş ve gelecekle örülü bir gizem olarak ele alıyor. Karakterlerin hayatlarındaki kaybolan ya da silinen parçalar, okuyucuya geçmişin etkilerinin ne kadar kalıcı olabileceğini gösteriyor. Siluet, bir yandan karanlık ve belirsizliği, diğer yandan gizemli ve derinleşen bir farkındalık arayışını da simgeliyor.

"Korkuyu içinde hapsettiğin sürece kurtuluşa eremezsin."

Özge Karail'in Siluet romanı, derin bir duygusal yolculuğa davet eden, hayatın inceliklerini ve insan ruhunun karanlık yönlerini keşfe çıkan bir roman. Yazar bu eserinde insanın içsel dünyasındaki çatışmaları, hayal kırıklıkları ve umut kırıntıları arasındaki ince çizgiyi ustalıkla işlerken, aynı zamanda varoluşun anlamını sorgulayan bir dil kullanıyor.

Kitaba dair "spoiler içermeyen" yorumumuz ise şöyle:

Öncelikle Yazar Özge Karail'e bu güzel romanı biz okurlarla paylaştığı için teşekkür ederiz. Romanı okurken bambaşka bir evrene yolculuk edeceğimi açıkçası hiç düşünmüyordum. Bu noktada kitap beni ters köşe yaptı. Kitaptaki her bir bölüm sonu heyecanla bitiyor ve bir sonraki bölümü okumak için adeta can atıyorsunuz. Konunun işleyişi, karakterleri, ortamın kasvetli oluşu okurken sizi etkiliyor. Jessica, Charlie, Jim ve Linda karakterlerini çok beğendim. Aramızda bu romanı okuyacaklar olacağı için detaylı bilgiler maalesef veremiyoruz.

Kitabın bana kalırsa tek eksik yönü yayınevinden kaynaklı yazım ve noktalama yanlışlarıydı. Ancak maalesef bazı yayınevleri buna dikkat etmiyor. Açıkçası kitapta çok büyük bir eksik görmedim. Konunun işleyişi belki biraz daha yavaş ilerleyebilirdi, tek bunu söyleyebilirim. Onun dışında yazarın ilk kitabı olduğunun göz ardı edilmeden kitap yorumunun yapılmasından yanayım.

Kitabın sonu öyle bir bitti ki Siluet'in ikinci kitabını merakla bekliyorum. Yazara buradan da baskı yapalım. En kısa zamanda ikinci kitabı da okumak dileğiyle. Ayrıca Özge Hanım'a tekrardan kitabı imzaladığı için çok teşekkür ederiz. Bizim için bu roman unutulmaz bir yolculuktu.

Dipnot1: Gelecekteki diğer baskılardan önce kitabın hem imzası hem de ilk baskısı bende olacağı için çok mutluyum. :)

Dipnot2: Çok yakında Konumuz Kitap'ın Instagram hesabından Özge Karail'in Siluet romanını 3 kişiye çekilişle hediye edeceğiz. Bu güzel çekilişi kaçırmamak için sayfamızı takip etmeyi unutmayın!

Gerilim, korku ve fantastik türünden kitaplar okumayı seviyorsanız Özge Karail'in Siluet romanına bir şans vermenizi öneririz. Şimdiden keyifli okumalar dileriz.

Peki siz Siluet romanı hakkında neler düşünüyorsunuz? Cadılar ve perilerin olduğu evrenleri okumayı seviyor musunuz? Yorumlarda buluşalım!

Var olan güçlerini keşfederek tüm kötülüklerle baş edebilmek zor olsa gerek. Kötülüğün tam ortasında olduğunu bilmeden...


Gerçeklerle yüzleşmediğin sürece hayatın kaçıştan ibaret olur.


Gittiğin yerde seni mutluluk beklemiyorsa, gittiğin yer eziyete dönüşür.


Hayatta karşına ne çıkacağını bilmeden yaşamak, bulmacaya benzer. Karşına çıkana ne kadar direnirsen bulmaca o kadar karışır.


Savaşırken gardını düşürme! Gardını düşürürsen benliğini de değiştirirsin.


Gerçekleri görmek için aynaya bakmak yeterli değil. Aynada gördüğüne bakmalısın.


Karanlıktan korkuyorsan belki de karanlık sensin...


Gözlerinin gördüğüne inanmıyorsan, kalbinin gördüğüne odaklan.


Geçmişte kim olduğunu bilmek istiyorsan, şu an kim olduğuna bak. Kim olacağını bilmek istiyorsan, ne yaptığına bak. (Buddha)


Kendini kaybettiğini düşündüğün an gerçek seni bulursun.


Baktığın her şey gerçek olmayabilir. Bakarken görmelisin.


Umudunu yitirdiğin an düştüğünü sanma, belki sadece kısa bir mola vermişsindir.


Korkuyla yaşamaktansa onunla yüzleş!


Var olmanın benliği değiştirdiğini kabullenmek yetersiz kalır.


Beklemek, bir şeyler olacağına inancın varsa değer.


Geçmişin acısı geleceğine gölge düşürmemeli!


Korktuğun her ne ise aşmazsan zamanla ona dönüşürsün.


İnsan konuştukları kadar sustuklarından da sorumludur.


İçindeki gücü keşfet. Yoksa kendini başkalarına mecbur sanırsın.


Karşına çıkan her şey korkunç değildir. Sen karşı çıkmaya kararlıysan...


Karanlığın içinde gidiyorsan kendini iç ışığınla aydınlat.


Her şeyini kaybettiğini sandığın ana iyi odaklan, kaybettiğin her şeyin değilse?


Sebep olduğun sonuçları görmezden gelirsen, bir gün sen de görmezden gelinirsin.


Kendine güven, içindeki gücün sebep olduklarını bilmek rüya gibi gelecek.


Uçurumları sevenin kanatları olmalı. (Friedrich Nietzsche)



2 yorum:

Tüm telif hakları Konumuz Kitap web sayfasına aittir. İzinsiz hiçbir şey kopyalanamaz, yayınlanamaz. Blogger tarafından desteklenmektedir.