Cassandra, bu diziyi izlemediyseniz çok şey kaçırıyorsunuz. Son zamanlarda özellikle sosyal medyada sıkça duyduğumuz Nana Mouskouri'nin şarkısı "Guten Morgen Sonnenschein" ile karşımıza çıkan Cassandra dizisi oldukça popüler.
Alman yapımlı bilim kurgu gerilim dizisi Cassandra; eski bir akıllı eve taşınan ailenin, evin onları burada tutmak için her şeyi yapmaya hazır olan Cassandra isimli sanal asistanın kontrolünde olduğunu keşfetmeleriyle gerilim dolu anlar yaşatan bir dizi. Ve bu diziyi izlerken Cassandra adlı sanal asistan sizi o kadar çok geriyor ki gelecekteki akıl ev sistemleri olsun yapay zekanın durdurulamaz gelişimi olsun sizi fazlasıyla tedirgin ediyor.
Biz de Cassandra dizisine uygun kitap önerileri yaparken yapay zeka, akıllı evler, teknolojik kontrol ve psikolojik gerilim temalarına odaklandık. Her şeyi kontrol eden sanal asistan Cassandra'nın muhtemel okuduğu (!) kitapların yer aldığı bir okuma listesi hazırladık.
Ben, Robot - Isaac Asimov
Robotların insan hayatındaki yeri ve yapay zekanın etik sorunlarını ele alan klasik bir bilim kurgu eseri. Asimov'un Üç Robot Yasası kavramı, Cassandra'daki sanal asistanın davranışlarıyla örtüşebildiği için listemize bu kült eseri ekledik.
Ünlü bilimkurgu yazarı Isaac Asimov'un bilimkurguya en büyük katkısı Üç Robot Kanunu'dur.
Üç Robot Kanunu'na göre;
1. Robotlar, insanlara zarar veremez ya da eylemsiz kalarak onlara zarar gelmesine göz yumamaz.
2. Robotlar, Birinci Kanun’la çakışmadığı sürece insanlar tarafından verilen emirlere itaat etmek zorundadır.
3. Robotlar, Birinci ya da İkinci Kanun'la çakışmadığı sürece kendi varlıklarını korumak zorundadır.
Ben, Robot'ta, Isaac Asimov en ünlü 9 robot öyküsünü toplamıştır. Bu öyküler, gelecek nesillerin robot öyküleri için bir yol gösterici olmuş, bilimkurguda robotun ciddiye alınmasını sağlamıştır. Asimov, bu öykülerle konuşma yetisi olmayan robotlardan insanlığın iyiliğini gözeten makinelere kadar, robot tarihinin izini sürüyor. Ben, Robot 25 sene sonra yeni edisyonuyla, İthaki Bilimkurgu Klasikleri dizisinin bir parçası olarak geri dönüyor.
Androidler Elektrikli Koyun Düşler Mi? - Philip K. Dick
Çok uzak olmayan bir gelecekte, radyoaktif toz dünyanın her yerini kaplamış, ormanlar ve hayvanlar yok olmuş. İnsanlar çetin yaşam koşullarının hüküm sürdüğü koloni gezegenlerine göç etmiş, başta savaş makinesi olarak tasarlanan robotlar giderek gelişmiş ve insandan daha zeki, daha güçlü olmuşlar. İnsan ile androidi ayıran tek şey empati yetenekleri (mi?).
Tüm bunların ortasında ödül avcımız Rick Deckard var. En çok istediği şeyse elektrikli koyunu yerine gerçek bir hayvan sahibi olmak. Ama bunun için Mars’tan kaçmış sekiz androidi emekliye ayırarak alacağı ödül parasına ihtiyacı var ve bu görev, ona insan ile makine arasındaki farkı sorgulatacak bir varoluş savaşına dönüşüyor.
Gelmiş geçmiş en iyi bilimkurgu filmlerinden Blade Runner'ın uyarlandığı (Blade Runner 2049'u da unutmadan), sayısız yazara, sayısız hikayeye esin kaynağı olmuş gerçek bir Philip K. Dick hikayesi. Peki siz ne kadar insansınız?
Retorik (Konuş, Etkile, İkna Et) - Oğuz Benlioğlu
Herkes konuşabilir ama çok az insan konuşurken ETKİLER ve çok daha azı istediği şeye karşısındakini İKNA EDER Hayatta öğrenebileceğiniz en önemli beceri nedir? Hiç şüphesiz etkili ve ikna edici konuşma becerisidir. Daha etkili olmak veya hedeflediğiniz şeylere ulaşmak her noktada konuşma beceriniz sayesinde olur.
Retoriği öğrendiğinizde artık başkalarının çizdiği sınırlara bağlı kalmayacak, etkili ve ikna edici konuşamamanın bedelini ödemeyeceksiniz. Başkalarının size uyguladığı manipülasyonların farkına varacak ve onlardan kurtulacak; yapabileceğiniz, sahip olabileceğiniz, anlattıkça yakalayabileceğiniz hedeflere emin adımlarla ilerleyeceksiniz. Oğuz Benlioğlu'nun Retorik: Konuş, Etkile, İkna Et kitabı ile etkileyici ve ikna edici bir konuşmacıya dönüşmeye, bir insan mıknatısına dönüşmeye var mısınız?
Konuş - Louisa Hall
17. yüzyılda, Atlantik Okyanusu'ndan yakın gelecekte Teksas'taki bir ıslahevine uzanan geniş bir coğrafya ve zaman yelpazesinde beş farklı karakterin ağzından anlatılan Konuş, insan olmanın ve hayatı tam manasıyla yaşayamamanın insanda yarattığı hisleri sorguluyor.
Genç bir kadın, istemeyerek evlendiği yeni kocasıyla Yeni Dünya'ya doğru yola çıkıyor. Ünlü matematikçi Alan Turing, en yakın dostunun annesine mektuplar yazıyor. Yahudi bilgisayar profesörü, giderek içine kapanan karısıyla iletişim kurmanın yollarını arıyor. Yalnız, travma geçirmiş bir genç kız, zeki bir yazılım programıyla mesajlaşıyor. Eski bir Silikon Vadisi dâhisi, kanunlara aykırı ve insana çok benzeyen oyuncak robotlar yaptığı için hapishanede.
Bu beş karakter de kendilerinden uzaklaşan eşleriyle, kaybettikleri arkadaşlarıyla, gelecekteki okuyucularıyla ya da kendilerini anlayacağı şüpheli bilgisayar programlarıyla iletişim kurmaya çalışıyor. Her biri, birbirinden uzak yerlerde ve farklı zaman dilimlerinde konuşsa da, hepsi kendilerini ifade etme ihtiyacını paylaşıyor.
Louisa Hall büyüleyici ve heyecan verici bir anlatımla insanlarla bilgisayarlar arasındaki uçurumları keşfediyor. Günümüzün teknolojik gelişmeleriyle giderek önemsizleşen sıradan insanlar arasındaki iletişimsizlikleri çarpıcı bir şekilde vurguluyor.
Benim Gibi Makineler - Ian McEwan
Hiroşima ve Nagasaki'nin atom bombalarıyla yerle bir edilmediği, yaşamına savaş kahramanı olarak devam eden Alan Turing'in yapay zekâ alanında çığır açtığı bir dünya.
Teknolojik yenilikler ve toplumsal huzursuzluklarla dolu alternatif bir 1980'ler Londrası'nda, yalnız ve amaçsız Charlie Friend ailesinden kalan parayı sınırlı sayıda üretilen ilk insansı robotlardan –Âdemler ve Havvalar'dan– birini almak için harcar; âşık olduğu komşusu Miranda'ya, kendi Âdem'inin kişiliğini beraber oluşturmayı teklif eder. Fakat başlangıçta zekâsı ve uyumluluğuyla ikisini de etkileyen Âdem zamanla kendi ahlak ilkelerini keşfedecek, Charlie ve Miranda'yı yüzleşilmesi zor bir sır ve içinden çıkılmaz ikilemlerle baş başa bırakacaktır.
İnsanı insan yapan şey nedir? Zeki bir makinenin insanların iç dünyasını anlaması bir gün mümkün olacak mı? Yapay zekânın insanı hem bilgi hem de etik bakımından aştığı bir dünya neye benzerdi? Ian McEwan'ın yeni romanı Benim Gibi Makineler bu gibi soruları sorarken heyecan ve gerilimi bir an olsun düşmüyor.
Gece Oturumları - Ken Macleod
Önüne geçilemez teknolojik ilerleme, insanlığın ve dünyanın kaderini nasıl değiştirecek? Bugün kemikleşmiş dinî ve politik kurumlar, dolayısıyla insanların gündelik hayatı, ortaya çıkacak yeni düzen içinde nasıl şekillenecek? Ken MacLeod, çok uzak olmayan ancak bugünle bağlarını tamamen koparmış bir gelecekte, çerçevesini yüksek-teknoloji ve yapay zekanın belirlediği bir kurgu ortaya atıyor.
Nükleer teknolojilerin kullanıldığı, Üçüncü Dünya Savaşı olarak da algılanabilecek İman Savaşları beklenmedik bir sonuca yol açıyor. Din ve tüm dinî kurumlar dünyada gücünü kaybediyor. Dinden arındırılmış bu dünya, Apollo Programı’nın ya da 2001: Space Odyssey'in vaat ettiği cinsten, uzaya seyahatin mümkün olduğu, insanlarla robotların iç içe yaşadığı, parlak oyuncaklarla dolu high-tech bir cennet. Teknoloji, dünya ve insan yararına kullanılmaya çalışılıyor. İklim değişikliğini engellemek üzere uzaya, günün belli saatlerinde yapay tutulmalar sağlayarak güneşin etkisini azaltacak “Yamalar” yerleştirilmiş. Çoğu İman Savaşı gazisi olan robotlar, gerçek bir özbenlik bilinci kazanmış.
Yaşam kendi halinde ilerlerken, İskoçya'nın başkenti Edinburgh'da bir papaz öldürülüyor. Bulgular, bu olayın bir terörist eylem olduğuna işaret ediyor. Akabinde, bir piskoposun öldürülmesiyle şu soru ortaya çıkıyor: Artık neredeyse hiç etkisi kalmamış din adamların neden ve kimler tarafından öldürülmektedir?
Dinî fanatizm, Aydınlanma, savaşlar, küresel ısınma... Günümüzün ve geleceğin bu çok önemli kavramlarını, yarattığı yeni evrende başarıyla yoğuran genç yazar Ken MacLeod, okuru ihtimalden ihtimale sürüklerken, varoluş ve inanç üzerine düşündürmeyi de ihmal etmiyor.
Peki siz Cassandra'nın okuma listesine başka hangi kitapları eklerdiniz? Yorumlarda buluşalım!